Başta PKK terör örgütü olmak üzere birçok terör örgütü, Türkiye'de ciddi tahribatlar yapmış hem malımıza hem de canımıza zarar vermiştir. Türkiye'de eylem yapan bölücü terör örgütleri ne acıdır ki, uzun yıllardır kapısında bekletildiğimiz AB tarafından desteklenmiş, korunmuş ve kollanmıştır. Milletçe bu durumdan rahatsız olmamak ,bu oldubittiye isyan etmemek mümkün değildir.AB üyeliğini geçmişte olmazsa olmaz gören 90'lı yılların hükümetleri ne yazık ki ;'AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer 'diyerek, AB'nin Türkiye'deki bölücü teröre hamilik yapmasına sessiz kalmıştır. Geçmiş hükümetlerin bu sessizliği yüzünden bölücü terör hareketi nefes almıştır. Türkiye'nin AB hayali yüzünden PKK palazlanmaya devam etmiştir.

AB ve AB ülkeleri Türkiye'de yaşanan bölücü PKK terörünü Kürt özgürlük hareketi olarak görmüştür.Oysa ki PKK terör örgütü, hiçbir zaman Kürt özgürlük hareketi olmadığı gibi Kürtleri de temsil eden bir hareket değildir. Eğer öyle olsa idi Kürt bebekleri, Kürt kadınları PKK'lı teröristler katleder miydi?Ne yazık ki korkutulan Güneydoğu halkı bile bunu sorgulamamış ya da sorgulayamamıştır.Bölgede her türlü baskıyı ve zulmü Kürtlere yapan PKK'lı teröristlerin, bütün bu yaptıkları AB tarafından görmezden gelinmiştir.AB'nin görmezden geldiği PKK'nın her kanlı eylemi, PKK'lı canilerin cesaretini artırmıştır.Güneydoğu'da binlerce cana sebep olan PKK'nın eylemleri yüzünden Türkiye'nin kaybettiği insan sayısı, on binlerle ifade edilirken ,AB insanlık adına kılını kıpırdatmamıştır.AB'nin ve AB ülkelerinin bu süreçte yaptığı tek şey Türkiye'ye yaptırım uygulama ve Türkiye'yi PKK'ya yönelik operasyonlarda yalnız bırakmak olmuştur. Her fırsatta Türkiye'nin terörle haklı mücadelesinde şunu şunu yaparsan şöyle yaparım diyen AB uzun yıllardır Türkiye'nin ensesine en acımasız şekilde inmeyi bekleyen bir giyotin olmuştur. Hiçbir şekilde Türkiye'nin PKK ve diğer terör örgütleriyle yaptığı mücadeleyi içtenlikle desteklememiş.Diğer taraftan Türkiye'de her türlü kanlı eylemi yapan ve Avrupa ülkelerine kaçan teröristlere kucak açmış, onların Avrupa ülkelerinde her türlü palazlanmasına fırsat ve katkı sunmuştur. Türkiye'nin karşısında böyle bir AB ve böyle bir Avrupa ülkeleri vardır. O ülkelerden birisi olan İtalya öyle ya da böyle PKK terör örgütüne verdiği topuk koparan mayınları ile güvenlik kuvvetlerimizin ölümüne ya da sakat kalmasına neden olmuştur.Almanya ise Türkiye'ye benden satın aldığın silahları Güneydoğu'da PKK terör örgütüne yönelik operasyonlarda kullanamazsın diye adeta tehdit etmiştir.Özellikle Almanya Leopar tanklarını bu operasyonlarda kullanamazsın demiştir. Belçika ise PKK'nın adeta ana üssü olmuş,PKK'nın üst düzey yöneticilerine sahip çıkmıştır. PKK'lı her hainin kursağında Avrupa ülkelerinin ekmeği, güvenlik kuvvetlerimizi şehit eden silahında ise Avrupalının mermisi vardır.1984 yılından beri PKK'nın Türkiye'de yaptığı her eylemde AB'nin hamiliği açık ve nettir.Kimse kendisini barış güvercini görmesin AB barış güvercinin değildir.AB ve Avrupa ülkeleri doksanlı yıllarda nerede duruyorsa ,iki binli yıllarda da aynı yerde durmaya devam etmektedir.Türkiye'nin terörle mücadelesi AB'yi rahatsız etmekte ,güçlü ve kararlı Türkiye istememektedir.Bu yüzden AB tahammül sınırlarını zorlayarak Türkiye'yi baskı altına almaya kalkışmaktadır.2016 yılında Türkiye AB baskısına açık açık karşı çıkmakta ve boyun eğmemektedir.Türk devletinin kararlı duruşu AB'nin geri adım atmasına neden olmaktadır.Çünkü ciddi anlamda terörle mücadele etmektedir.Türkiye'nin bekası, AB sevdasına asla feda edilemez.

AB, Türkiye'nin AB üyeliğine samimiyetle yaklaşmadığı gibi Türkiye'nin terör örgütleriyle yaptığı haklı mücadelesini görmezden gelmeye devam etmektedir.Türk devletinin AB'ye verdiği mesaj çok net. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Avrupa Birliği ile müzakerelere 'devam mı tamam mı' diye sorarız. Milletim 'devam' derse biz de devam ederiz' demiştir. Bu AB'nin anladığı dilden bir konuşmadır. Çünkü artık Türkiye'nin bekleyecek sabrı kalmamıştır.