18 Mart Şehitler Günü…
Sanki bütün şehitleri simgeler Çanakkale şehitlerimiz. Her yıl ölmeden dirilir Çanakkale şehitlerimiz. Tarihimiz ve şehadet aşkımız yeniden yazılır sanki.
Çanakkale'yi yazmak için ya orada yatanlarla yatacaksın ya da Mehmet Akif ve Sultan Reşat gibi aşkın olacaktır.
Sultan Reşat, 'Savlet etmişti Çanakkale'ye bahr-ü berden / Ehl-i İslam'ın iki hasm-ı kavisi birden,
Lakin imdad-ı ilahi yetişib ordumuza, / Oldu her bir neferi kal'a-i pulad-beden' derken, cephede okullarını yeni bitirmiş altı subay adayı samimi arkadaş bir gün öncesinde yazıp besteledikleri , '…Bu toprağı Türk'ün kanı yoğurdu. Annem beni bugün için doğurdu…' şarkılarıyla hücüm ederek savaşıyorlardı.
Şair Hakkı Süha , 'Bir semavi kefenle hep örtülür o yer… / Ta uzakta ufuklarla öpüştü seher.
Gür bir sada dalgalandı ezandan evvel: / Duaların zamanıdır namaza asker!
Niyazınla vecd içinde Allah'a yüksel…' derken;
Mehmet Emin de; ' Senin burdan Çin'e kadar / Her mihrabda duacın var.' Demiştir.
Şair Ahmet Nedim Çanakkale cephesinde namaz kılan bir askeri şöyle tasvir etmişti:
'Kahramandır, çünkü toplar etrafında patlarken / Zerre kadar titremedi, namazını bozmadı.'
Çanakkale burası!
Nice aşıklar maşuklarını beklemiştir öbür dünyada. Nice sevdalar gömülmüştü o kara topraklara!
Analar, mektuplar, destanlar yazmışlardır cephedeki evlatlarına…
'Eğer köyde ölen kalan var mı diye sorarsan / Konu komşu, eşi dostu hatırlayıp anarsan,
Muhtargilin Ahmed şehid olmuş haber geldi dün, / Şenlik oldu, mevlüt oldu, düğün oldu bütün gün,
Sen bilirsin yavuklusu kumral saçlı Emine / Bir al bayrak asmış idi o gün kendi evine.
Dedi Ahmet beni artık ahirette beklesin / Ben onunum utanmasın beni Hakk'tan istesin.
Kaderim bu şehit olmuş benim şanlı yiğidim / Kız kalırım varmam ere ben de canlı şehidim.'
İşte Çanakkale budur
Çanakkale ve tüm şehitlerimize Akif'in dizeleriyle sesleneleim:
Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber / Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber!
Not: Şiirler harp Mecmuası'ndan alınmıştır.