AK PARTİ 2019 yerel yönetim seçimleriyle ilgili manifestosunu yani seçim beyannamesini açıklamış bulunmaktadır.
Herhalde entelektüellik adına beyanname ya da bildiri yerine İtalyanca 'MANİFESTO' kelimesi tercih edilmiştir. Fransızca, 'deklarasyon' ya da yarısı Arapça, yarısı da Farsça olan 'beyanname ' de kullanılabilirdi. Nedense yerlilik ve millilik adına 'manifesto kullanılmıştır.
Yeni bir başlangıç olarak yeni bir ruh üfleme adına kullanılmış olabileceğini düşünüyoruz.
On bir maddelik manifestoya bakıldığında geçmişle ilgisinin olmadığı görülmektedir. Oysa söz konusu manifestoyu anlatacak olan iktidar üç dönemdir yani on beş yıldır kentleri ve kasabaları yönetmektedir. Sayın Binali Yıldırım, ' yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır' derken aslında geçmişe işaret etmiş olmuyor mu?
Manifestoyu hazırlayanlar, yerel yönetimlere yeni talip olmuş atmosferle hazırlamışlardır. Manifestoya bu gözle bakanlar, şimdiye kadar hiçbir şey yapılmamışın fotoğrafını ve itirafını görürler.
Örneğin;
'Şehir planları yapılırken parsel bazlı plan değişikliklerine izin verilmeyecektir(1.md.)' denilmektedir. Geçtiğimiz on beş yılda buna izin verdik mi? Yandaşımızın parselini merkeze, olmayanı dağ başına attık mı? Yine aynı maddede, 'şeffaflıktan' söz edilmektedir. Daha önce kapalı kapılar ardında mı bu işleri yaptık?
'Temel altyapı sorunları tamamen çözülmemiş hiçbir şehrimizi bırakmayacağız.(2.md.)'
Hızlı ve kontrolsüz kentleşen bir yerde bu iddia inandırıcı olabilir mi? Geçtiğimiz on beş yıl ile ilgili bir oran verilebilir mi?
Ve yine aynı maddede , 'insanlarımızı trafikte boğulmaktan kurtarıp sokaklarımızı araç istilasından kurtarıp kaldırımları yayaların hizmetine sunulacağından' söz edilmektedir. Bu konuda inandırıcı olmanın ilk adımı Samsun'un merkezine bakmak yeterli olabilmektedir. Kaldırımlar araçların, esnafların ve seyyar satıcıların işgalindedir.
Üçüncü maddede, 'şehirlerimizi çarpık yapılaşmadan kurtarmaya dönük olarak geliştireceğiz' denilmektedir.
Peki, şimdiye kadar bu konuda hangi adımlar atılmıştır? Daha önce de bu yapılaşma ve şehirleşme de vardı. Bu konuda örnekler sunabiliyor muyuz?
Manifestodan birkaç örnek verdik.
Ve bu örnekler görüldüğü gibi 'mefhum-u muhaliflerinden' hareket ettiğimizde geçmiş on beş yılda hiçbir şey yapılmadıklarının itirafı olmaktadır.
Peki, ne olacaktır? Bu manifesto geçmiş on beş yıl ile irtibatlandırılmalı ve on beş yılın çalışmaları ve deneyimleri üzerinde bina edilmelidir. Adı ne olursa olsun birçok kentlerde güzel hizmetler yapılmış ve halkla bütünleşilmiştir. Bunları yok saymak ve sanki yeni bir adımmış gibi ortaya çıkmak asla hoş, stratejik düşünce ve propaganda değildir. Manifesto her bölgede evirilirse faydalı olur. Değilse AK PARTİ yine kalesine gol atmış olur.
Selam ve sevgi ile…
