Üçüncü şartımız, Parti yöneticileri hedef birliği içinde olmalıdırlar:
Partideki herkes aynı amaca yönelmiş olmalıdır.
Birinin amacı vatandaş memnuniyeti fakat, bir başka yöneticinin ise cep doldurma yada nüfuz elde etmek olursa orada başarı sağlanamaz ve rekabet edilemez.
Parti yöneticileri gözlerini devlet malını korumak için açmalı, yemek için olmamalıdır. Milletin değerlerini koruma adına ortaya çıkanlar, bunları tahrip etme gibi bir namussuzluğu suçunu irtikap etmemelidir. Böylelerini parti yönetiminden uzak tutmak partinin ömrünü uzatır, seçmen nezdinde itibarını korur. Partide itibar cellatlarına çok dikkat etmek gerekmektedir.
4-Parti yöneticileri yüksek moralli olmalıdırlar: Başta partinin üst yönetimi olmak üzere her düzeydeki yöneticiler moralli olmalıdır.
Bu yüksek morallilik AK PARTİ'nin liderinde her zaman görmek mümkündür.
Verimlilik ancak, moralli insanların çalışmalarıyla elde edilebilir.
Her şeyden önce parti yöneticileri davalarına inanmalı ve partisinin politikalarına yürekten teslim olabilmelidir.
Örneğin; bir parti yöneticisinin yüksek öğrenimi kazanmış oğlu için barınacak yer ararken bir dostumuza yardımcı olması için ricada bulunur. Çocuğun okuyacağı kentte devletin yurtlarında yer bulunamamıştır. Dostumuz da yardımcı olma adına ilgilenmiş ve bir vakıf yurdunda yer bulmuştu. İlgili arkadaşı AK PARTİ yöneticisine haber vermiştir. Adam ne desin beğenirsiniz?
' Aman ağabiy, ben çocuğumu oraya veremem. İktidar bir gün el değiştirdiğinde bugün bizim yaptığımızı gelen iktidar yaparsa benim çocuğumun istikbaliyle oynamış olurum. Ben çocuğumu o vakfın yurduna veremem.
İşte kendi partisinin meşruiyetine inanmayan bir parti yöneticisi. Bu adam davasına inanmıyor. Bu adamla o parti nereye kadar gidebilir?
5-Partinin yöneticileri kaliteli iş gücü üretebilmelidir: İş gücü demek, herkesin yaptığını bir seferde ve doğru yapmasıdır. Bu da ancak yöneticinin bizzat sürekli olarak kendisini yetiştirmesi ve üst yönetimin sürekli eğitim vermesi ile elde edilebilir.
Örneğin; bürokrat tayininde ciddi araştırıp , ince eleyip sık dokuyarak hareket etmelidir. Kendi malını ve namusunu teslim edemeyeceği kişiyi herhangi bir kurumun başına getirmemelidir. Bunun en temel ölçüsü, milletin malını ve namusunu kendi malından ve namusundan daha fazla korumasıdır. Bunu yapmayan yada yapamayan hırsız ve namussuzları koruyandan parti yöneticisi yapılmamalıdır.
Devam umuduyla selam ve sevgiler…