Ayasofya Camii'nin müzeye çevrilmesi için çalışma yapılırken bir ihanet de dönemin Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden yapılmıştır.
İlgili Genel Müdürlüğü'nün kararnameye dayanak teşkil etmesi amacıyla 7. 11.1934 tarih 153197/ 107 sayılı mütalaasında şöyle denilmektedir:
'...Bu camiin Bizanslılardan kalma bir eser olması hasebile hiçbir vakfı olmadığı ve her ne kadar cami olduktan sonra Sultanlar ve halk tarafından bazı gelirler bağlanmışsa da Sultan gelirlerinin kaldırılmış olduğu ve halk tarafından bağlanan gelirler ise Kur'an okumak ve buna benzer belli ve nerede olursa olsun yapılabilir dini emekler için olup müzeye çevrilmesi ve korunması için verilecek bir geliri bulunmadığı ve şimdiye kadar tamiri, gelirine bakmadan diğer vakıflarla birarada yapılabilmekte olan bu bina cami olmaktan çıkınca, artık buna da imkan kalmayacağı ve bütçelerinin bugünkü vaziyeti herhangi bir yardıma da yol bırakmamakta olduğu ve çevresindeki yapılardan vakıflara ait olanları yıkmak ve kaldırmak elden gelirse de,, ötekine berikine ait olanların vakıflarca satın alınmasına imkan bulunmadığı bildirilmiştir.'
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün bu mütalaası kararnameye yazıldıktan sonra yine aynı kararname şöyle bitirilmektedir:
'Bu iş icra vekilleri heyetinde 24.11.1934'te görüşülerek, caminin çevresindeki vakıflara ait binaların Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce yıktırılarak temizlettirilmesi ve diğer binaların istimlak, yıkma ve binanın tamir ve muhafazası masrafları da Maarif Vekilliği'nce verilmek suretiyle Ayasofya Camii'nin müzeye çevrilmesi tasvip ve kabul olunmuştur.' 24.11. 1934
Reisicumhur, K. Atatürk; Başvekil, İ. İnönü; Ve diğer on bir bakanın imzasına açılmıştır. Yayımlanmamış bu kararnamede Anayasa ve Yasa dayanağı bulunmamaktadır.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, bu camiyi Bizans eseri olarak tanıtmaktadır.
Oysa fetihten sonra bu esere birçok ilaveler yapılmıştır.
İnşallah bir başka yazımızda iftira ve yalanları vermek umuduyla selam ve sevgiler…