Günlük yaşantımızda hepimiz bir damla su der geçeriz, bu damlanın nasıl bir mucize olduğunu, Yaradan'ın bir damlaya ne özellikler yüklediğini çoğumuz düşünmemişizdir. Kuranda Yüce Allah, 100'den fazla ayette suya vurgu yapmış ve canlılığı sudan yarattığını ifade etmiştir.
Suyun fiziksel ve kimyasal özelliklerini anlatmaya kalksak ciltler ile ifade edilen kitap yazmamız gerekir. Kısaca şu soruyu sormak istiyorum, bir damla suyu tanıyor
Su basit bir kimyasal bileşim olarak görülür, 2 hidrojen ve bir oksijen atomun birleşiminden oluşur, ancak bu birleşim kendiliğinden olmaz, büyük bir enerjiye ihtiyaç duyar, bir şişeye bu atomları koyun ve yüzyıllarca bu şişede ağzı kapalı dursun su oluşmaz. İşte bir enerji dönüşümü ile oluşan su öyle büyük mucizeleri taşımaktadır ki, her bir fonksiyonu kainatın mükemmelliğini ve Yaradan'ın suya yüklediği sorumluluğu ortaya koymaktadır.
Su, kainattaki canlılığın ve yaşamın devamının ana öğesidir. Hiç kendinizi sordunuz mu, atmosferde yağmur yağar, yeryüzünde bu su canlıların vücudunda dolaşır ve görevini yaparak tekrar atmosfere gider, kısaca önünüze gelen bir damla acaba milyonlarca yıldır kaç defa bu döngüye uğradı ve kainatta hangi formlara girdi, bazen bir insanın kanında, bazen bir bitkinin dokusunda, bazen bir hayvanın etinde, kısaca her yerde dolaşıyor ve yine önümüze asla vazgeçemeyeceğimiz bir damla olarak geliyor. Suyun bu serüveni bile mucizeler üstü bir hayranlık uyandırmıyor mu?
Su, tüm canlıların tek taşıyıcısı ve dünyada güneşten gelen enerjiyi tek depolayan ve dönüştüren, taşıyan maddesidir. İnsan dahil hiçbir canlının vücudunda bir zerre, su olmadan bir noktadan başka noktaya taşınamaz, bir damla suyun böyle mucize bir görevi var. Oluşumunda ki enerji dönüşümüyle katı, sıvı ve gaz formunda enerjiyi depolar veya dönüştürerek atmosfere verir, bunun sonucunda hem enerjiyi depolar, hem de canlıların kullanımına sunar.
Bir damla suyun içerisindeki moleküllerin yaklaşık 440 bin farklı molekül dizilimine sahip olduğunu ve suyun her farklı olay karşısında molekül diziliminin değiştiğini öğrenmek bilim dünyasının şaşkınlığını ve hayranlığını daha da artırmaktadır. Su nasıl bir mucize maddedir ki tüm canlılığı dizayn etmektedir, Yaradan bu mucize oluşuma hangi sorumlulukları yüklemiştir? Sorular arttıkça su ile ilgili bilmediklerimizin bildiklerimizden çok fazla olduğunu görmekteyiz. Eğer bir gün insanoğlu bir damla suyun tüm özelliklerini çözebilirse kainatın sırlarını çözmüş olur.
Su, belli sıcaklığın altında soğudukça hafiflemekte, ısındıkça da hafiflemektedir. Bu özelliği bile başlı başına yaşamın su tarafından sürdürüldüğünü göstermeye yetmektedir. Soğudukça hafifleyerek göller ve denizlerin üstten donmasını ve kutuplarda bile yaşamın devamını sağlar, ısındıkça hafifleyerek atmosferdeki tüm hareketleri, enerji dönüşümünü ve canlılarda ki taşıma görevini ifa eder.
İşte sevgili okurlarım, bir damla su dediğimiz bu mucize maddenin her gün öğrendiğim yeni özellikleri hayranlığımı kat kat artırmakta, Yaradan'ın böyle bir mucizeyi bize bahşetmesine ne kadar şükretsem az olduğunu düşünmekteyim.
Hepimiz günlük yaşamımızda su der geçeriz, israfımızın sınırı yoktur, hele de Dünya'da sınırlı sayıda bulunan ve bizler için olmazsa olmaz olan suyu her gün kirleterek, atmosferik döngüyü etkiler, geleceğimizi tehlikeye atarız ama farkında olmayız. Torunlarımıza bırakacak temiz suyumuz kalmadığında yaşanacak bir dünyanın kalmayacağını hiç düşünmeyiz. Unesconun rakamlarına göre her gün 6000 çocuğun susuzluktan veya sağlıksız suyun oluşturduğu problemlerden öldüğü bir dünya da bunun hesabının ve sorumluluğunun hepimiz de olduğunu düşünmeyiz. Sizce bir karıncanın hesabının verileceği bir inancın mensupları olarak bunun hesabı bize sorulmayacak mı?
Gelin bugünden tezi yok, 'Bir Damal Su' ne demektir anlayalım, koruyalım ve geleceğe taşıyalım. Bir damla su bir can demektir unutmayalım…
Prof. Dr. Yusuf DEMİR
OMU Ziraat Fakültesi