"Tadına bakmadan geçme!"
"Kesmece bunlar kesmece!"
Veya "Gel de görrrrrr! Yemeden geçme!!!"
Semt pazarlarında bu sözleri öylesine kanıksadık ki…
Söylemekte zorlandığımız alıcıya davetkar bu çağrılar hoş gelir bize.
Hafta içi o sözlerin yoğunluğuyla yanaştık bir tezgaha. Eşimin sepete uzanıp "Tadına bakabilirim herhalde?" diye bir hamlede ısırdığı erik adeta boğazında düğümlendi.
Karşıdan "Her önüne gelen bir tane yerse biz ne kazanacağız?" tepkisi.
Eriğin tadına bakmamız, aslında alma kararlılığımızdan kaynaklıydı.
Mal sahibi kadın haklıydı belki ama bu tür ortamda söylenen "Helal olsun ablam/abim" cümleleri de toplumumuzun önemli değerleri.
Eşim özrünü beyan etse de nahoş tablo sineye çekilmişti.
İki kilo eriği aldık almasına da, bu tavır tezgahtaki kadının eşini rahatsız etmiş, istediğimiz eriği tartarken bu anlamsız çıkış onu yerin dibine batırmıştı. Tezgahtan ayrılırken "Hakkınızı helal edin!" sözlerimizde istemeden onu yerle bir etmişti.
"Ablam, helali hoş olsun ne demek!" sözleriyle olası kırgınlığı hafifletmeye çalışıyordu. Daha birkaç adım atmıştık ki arkamızda tartışma alevlenmiş, bir anda pazarcı karı koca arasında ciddi bir hal alan tartışmanın sebebi olmuştuk.
Tartışma toplumsal ilişkide iki farklı bakış açısının çarpışmasıydı.
Eşine söylediği "Seni bu tezgahta artık görmek istemiyorum!" sözü bizi de üzmüştü.
Konuyu tatlıya bağlamak için girişimde bulunabilir miydik?
Açıkçası hiç cesaretimiz yoktu; derler ya, karı koca arasına girilmez.
Keyif kaçıran fındıkkabuğunu doldurmayan tabloydu.
Bir daha semt pazarlarında tezgaha uzanıp tadına bakmak mı?
Bizden uzak olsun, sizi bilemem.
Aman Dikkat!
Malum mevsim yaz, sahiller dolu.
Geçen hafta sonu Atakum sahili insan denizi.
Rüzgar öylesine şiddetli ki Karadeniz sanki kudurmuş.
Suya girenlere bakınca tedirgin olmamak elde değil.
O esnada kumsaldaki kalabalığı görünce 'aklımıza gelmeseydi' dedik.
Baktık, suda çırpınan birisine ulaşmak için el ele verilmiş.
Neyse ki epey su yutan gence güç bela da olsa ulaşıldı.
Çok şükür nefes alır halde hastaneye gönderildi.
Gözümüzün önünde bir delikanlıyı belki de saniyeler kurtardı.
Karadeniz'in özellikle rüzgarlı havada hiç şakası yok.
'Aman Dikkat'