Bürokrasi savaşlarının en önemli nedeninin, siyasi, ekonomik ve kültürel rekabet olduğunu biliyoruz.
Bürokrasi savaşlarının asıl amacı, her grubun kendine özgü amaçlarını gerçekleştirmek için devleti ele geçirme çabasıdır.
Bazı insanlar vardır ki, siyaseti ekonomik ve kültürel amaçlarına ulaşmak için araç yapar. Siyaset, esasta amaç değil, her zaman araç olmuştur.
Türkiye’de iki amaçlı bürokrasi savaşı yapılır. Birincisi; sistemi değiştirmek, ikincisi ise; sistemi ikame etmek ve sağlamlaştırmaktır.
Artık mevcut sistemi hiç kimse beğenmiyor. Sistem adına hareket ettiğini iddia edenler bile, aslında sistem değişikliğinden yana tavır sergilemektedir.
Bürokrasi savaşları bazen devleti zayıflatabiliyor. Yasama, yargı ve yürütmeyi aksatabiliyor. Görünürde yasama, yürütme ve yargı organlarında devam eden mücadele kendi kurumlarıyla sınırlı oluyor. Esasta ise bu mücadele sonuçlarıyla tüm milletimizi etkilemektedir.
Yürütmenin, yasamanın ve yargının sağlıklı işlemediği yerde hiçbir şey yürümüyor demektir. Beynin çeşitli bölümlerinin fonksiyon bozukluğu kafatası içinde kalmıyor, aksine vücudun değişik organlarında ortaya çıkıyor.
Bürokraside işi olan bir vatandaş, işi görülmediği zaman kimi, kime şikayet edecektir? Yargıya, yürütmeye ve yasamaya güveni olmayan vatandaş yaşamını nasıl sürdürecektir? Hakkının yenildiği kanaatinde olan bu insan hakkını kimden, nereden, nasıl alacaktır?
Kurumlar arası savaşı sürdürenler, aslında milleti birbirine kırdıranlardır. Bunun da en önemli sonucu, devletin kuvvetlerini yani direnç noktalarını iç ve dış darbelere karşı zayıflatmaktır. İç ve dış darbelere karşı direncini kaybetmiş bir milletin geleceğe güvenle bakması zor ve imkansızdır.
Atalarımız, “eşek dağda geberir, zararı eve dayanır” demişlerdir. İşte siyasette, ekonomide ve kültürdeki mafyalaşma da bu noktadan itibaren başlar. Sorumluluk mevkiinde bulunanlar, milletin geleceğini, geleceklerine harç yapmaya kalkmasın, kendi gelecekleriyle milletin geleceğini birleştirsinler ve kendilerinden bir adım önde milleti görsünler.
Selam ve sevgi ile…