3568 sayılı Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Yasası, adının uzunluğuna uygun olarak ve çok uzun uğraşılardan, mücadelelerden ve de 57 yıllık uzun bir bekleyişten sonra yayımlanıp yürürlüğe girdi.
Yasa'nın yayımlanmasında ve yayımını takip eden beş yıllık zaman diliminde meslek mensubu olabilmenin önünde pek fazla engel düşünülemedi veya düşünülmedi. Yasa' da gerekli görülen birkaç lüzumlu belgeyi tamamlayabilenler ruhsatını aldı ve meslek mensuplarının arasına katıldı. Asıl mesele mesleğe yeni girecek olan gençlerle ilgili bölümdü ve bugün, yasanın mesleğe yeni girecek gençlere yönelik hükümlerini ve gelinen noktayı biraz irdelemek istiyorum.
3568 sayılı Yasa da Muhasebe mesleğini seçmek isteyen gençlerin yol haritası bellidir. İlk önce staj yapabilmek için birinci engeli aşmak zorundalar. Yani SGS dediğimiz staja giriş sınavı engelini aşacaklar ve bu engeli aştıktan sonra 3 yıl süre ile staj yapacaklar (staj yapabilecekleri bir yer bulmak zorundalar), staj süresinin tamamlanması ile öyle hemen meslek ruhsatı almaları falan söz konusu değil. İkinci ve son engel olarak bitirme sınavı yani mesleğe giriş sınavı bekliyor onları.
Esas itibarıyla meslekte kalitenin muhafaza edilmesi ve saygınlığın artırılması için her önüne gelenin ya da her talep edenin ruhsatını alıp mesleği yapabiliyor olması elbette doğru değil. Gençlerin bu anlamda, hem meslek hukukunu öğrenmeleri hem de öte yandan kendileri için belirlenen sınav konularına yeterince hazırlanarak başarılı olduklarında iyi birer meslek mensubu olabilmelerini sağlamak pek tabii ki doğru bir yöntem. Mesleğe girmeyi amaçlayan gençlerin, meslek etiği, haksız rekabet gibi çok önemsediğimiz ve meslek mensupları arasında saygı ve sevgi ortamını da sağlayacak hususlarda da donanımlı olarak yetişmeleri amaçlanmıştır.
Peki, bu nasıl sağlanmalıydı? TÜRMOB bünyesinde birliğe bağlı fakat büyük ölçüde özerk bir yapıya sahip TESMER ( Temel Eğitim ve Staj Merkezi) kuruldu. Kurul üyeleri çok yoğun çalıştılar ve herkesin, hemen her kesimin ve akademisyenlerim düşünce ve görüşleri alındı ortaya çıkarılan yönetmelik önce genel kurulda kabul edildi ardından Maliye Bakanlığının onayı ile yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikle benimsenen yönteme göre sınava girecek gençler için ÇAN EĞRİSİ sistemi benimsendi ve uygulanmaya başlandı.
Yapılan sınavların sonucunda adayların aldıkları notların ortalaması alınır, ardından istatistiksel işlemlerle (standart sapma) değişim aralığı belirlenir ve artış - azalış miktarı tespit edilir. GKGY (Genel Kültür Genel Yetenek ) Puanının %20 si ile Alan Bilgisi puanının %80 i toplanarak hesaplanmakta ve toplam puan 60 ve üzeri ise aday başarılı olmaktadır. GKGY 30 soru ve Alan Bilgisi olarak ta 100 soru olmak üzere toplam 130 soru sorulmaktadır. Her üç ayda bir yapılan SGS'lerde meslek mensubu olmak isteyen adaylar böyle bir sınav sistemi ile karşı karşıyadır. İşte bu noktadan itibaren adayların aldıkları puanlar enteresan sonuçlar doğurmaktadır. Çan eğrisi sistemi ile baraj her sınavda değişebilmektedir. Adayların bu sistemde 75 net ile kalma veya 55 net ile da geçme olasılıkları bulunmaktadır.
59,99 puan alarak başarısız olan bir adayın durumunu gözünüzde canlandırabiliyor musunuz? Evet, 59,99 puan alarak başarısız olmak.
Ne yapalım canım o da 60 puan alacak kadar çalışsaymış diyorsanız eğer bir sorun yok. Ancak sizce de burada önemli bir sorun görünmüyor mu? Aylarca sınava hazırlan ve 60 'a çok yakın ama daha düşük bir puan al ve başarısız ol, sonra bu moral bozukluğu ve stres altında bir daha, bir daha ve dosyan yansın.
55 ve altı puanlar ne ise ama üzeri bir puanla hele hele 59'dan daha fazla bir puanla başarısız kılınmak biraz fazla acımasızca bir sonuç gibi gelmiştir bana hep ve adaylar adına üzülmüşümdür. Puanları tartan teraziler inanın kuyumcu terazilerinden daha hassas gibi baksanıza 59,9 olarak sonuç açıklanabiliyor.
Bence bu puanlama sisteminin bir gözden geçirilmesi ve genç insanları karamsarlığa sürükleyecek uygulama bir şekilde onların lehine düzeltilmelidir. Unutulmamalıdır ki meslekte kalitenin artırılmasının yolu gençlerin önünü kapatmaktan geçmez, aksine onlara sahip çıkmak gerekir.