Her yıl Çanakkale Deniz Zaferi bir çok törenlerle kutlanmakta ve şehitler yad edilmektedir.
Bu, son derece güzel bir tekrardır ve olması da gerekmektedir.
Tabi ki tarihimizde yalnız Çanakkale, Malazgirt ve Sakarya yoktur. İslam tarihimiz bir bütündür, parçalanamaz.
Çanakkale'yi Çanakkale yapan iman ve ruhun kaynaklarını bizler Mekke'de, Medine'de, Bedir'de, Hayber'de, Malazgirt'te, Kosova'da, Niğbolu'da, Çaldıran'da ve Mohaç'ta ararız. Buralara uzanmayan, uzanamayan kaynaklar bize ruh veremez, iman aşılayamaz.
Bu nedenledir ki, yılda bir defa atılan protokol nutuklarıyla Çanakkale ruhunun diriliği korunması zordur.
Bu ruh, eğitimimize giydirilmelidir. Çünkü bu ruh cephe gerisinde ve cepheden önce kazanılır.
Örneğin:
Conkbayırı ve Seddülbahir savaşlarında takdire şayan kahramanlıklar gösteren bir askerimiz, düşman tarafından atılan el bombalarını alıp yine düşmana atarken sağ el bileğini kaybetmiştir.
Hastanedeki ızdırap yatağından tabur komutanına yazdığı mektupta, 'Sağ kolumu kaybettim. Zararı yok, sol kolum var. Onunla da pekala iş görebilirim. Beni müteessir eden ve yine kıtama iltihakla düşmanla çarpışmama mani olan şey yaramın henüz iltiyam bulmamış olmasıdır. Hastaneden kurtularak halen harbe iştirak edemediğim için beni mazur görünüz. Affediniz, muhterem kumandanım' demiştir.(Harp Mecmuası). İşte bu ruh, cephe gerisinde ve öncesinde kazanılır.
Bu konuda bir örnek de Atatürk'ün hatıralarından vermek istiyorum:
'Biz kişisel kahramanlık sahneleriyle meşgul olmuyoruz.. Yalnız size Bombasırtı olayını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arasında mesafeniz sekiz metre, yani ölüm kaçınılmaz… Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulmamacasına tamamen şehit oluyor, ikinci siperdekiler onların yerine geçiyor. Fakat ne kadar özenilecek büyük bir sükûnet ve inançla biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir korku bile göstermiyor; sarsılmak yok! Okumak bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler Kelime-i Şehadet çekerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayran olunacak ve tebrik edilecek bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale muharebesini kazandıran, bu yüksek ruhtur.'
İşte Atatürk, bu konudaki son sözü söylemiştir.
Aziz şehitlerimize rahmet, yaşayan gazilerimize sağlık ve afiyet dileğiyle…
