n

n

n

n

n Cemaat-devlet, cemaat-iktidar ilişkileri her zaman Türkiye gündeminin önemli başlıklarından olmuştur.

n

n Konuya demokratik teamüller açısından baktığımızda dini cemaatleri, talepleri olan baskı ve menfaat grubu ile birlikte birer Sivil Toplum Kuruluşu olarak da değerlendirebiliriz. Bu gayet normaldir.

n

n Cemaat-devlet, cemaat-iktidar ilişkilerinde her zaman çözümünü aradığımız bir sorunla karşı karşıya bulunuyoruz:

n

n Devlet mi cemaatleşecek, yoksa devlet yönetiminde görev almış dini cemaatlerin kadroları mı devletleşecektir? Oysa yürütme fazla müdahalelere dayanıklı değildir. Ülkede dengeler sarsılır ve zaaf ortaya çıkar.

n

n Türkiye’de iktidar solcularda iken ideolojik grupların, sağcılarda ise dini cemaatlerin müdahaleleri ile karşılaşır.

n

n Cemaat, ideolojik grup-devlet/iktidar kavgalarının temelini bu sorun oluşturur.

n

n Devlet çalışanı, maaşını devletten, cemaat ve ideolojik grup bilinci ve disiplini gereği emrini cemaat sorumlusundan mı alacaktır?

n

n Bu itaatin sosyolojik ve psikolojik arka planı vardır.

n

n Söz konusu kişi kimliğini ve insan kabul edilme onurunu cemaatinde ve ideolojik grubunda bulmuştur.

n

n Devlet, eğitimi ve yasalarıyla insanlara onur bırakmıyor, kimlik kazandıramıyor, değerlerini yoluyor. Herkesi, Batının planını çizdiği hayali kalıbına ram etmek istiyor.

n

n Bu nedenledir ki her dini cemaat ve ideolojik grup siyasidir. Bunların “siyasetsizlikleri dahi bir siyasettir.” Kendilerini devletle değil, cemaatleri ve ideolojik gruplarıyla özdeşleştirebiliyorlar.

n

n Dini cemaatlerin siyasallaşmalarının en temel nedeni, mevcut maddi ve manevi kazanımlarını koruma güdüsüdür. Bazen dünya görüşlerine zıt bir iktidarı dahi desteklemede sakınca görmeyebilirler.

n

n Türkiye’de dini cemaatlerin elde ettikleri kazanımlar, anayasa ve yasa güvencesinde olmadıkları sürece cemaat-iktidar kavgaları devam edecektir.

n

n Cemaatler mi devletleşsin yoksa devlet mi cemaatleşsin? Sorularından vazgeçip “ne cemaatler devletleşsin ne de devlet cemaatleşsin” diyelim ve kalıcı üçüncü bir yol bulalım.

n

n Bu görev yürütmenin ve dini cemaatlerin olduğu kadar aynı zamanda aydınlarımızındır.

n

n Fatih’e “ duamızla fethettin” diyene Fatih’in “ kılıcın hakkını da inkar etmeyin” cevabını iyi düşünelim. Devlet , hiçbir ideolojik ve dini cemaatlere tek başına teslim edilemeyecek kadar bir milletin ortak değeri olduğunu da unutmamak gerekir.

n

n Selam ve sevgiler…

n

n

n

n

n

n

n

n

n