Belediye mevzuatında, imar ve çevre konularında bilen kişi konumunda bulunmuş olmam nedeniyle, başkan adaylarına faydası olur kanaatiyle köşemde makale yazmayı sürdürüyorum.
Hiç hoşuma gitmeyen bir gelişmeyi aktarayım Samsun Büyükşehir belediyesi aleyhine açılan imar davalarının hepsinde Danıştay kararları ile davacılar haklı bulunmuştur, planlar ve kararlar iptal edilmiştir. Gene yargılama usullüleri gereğince tekrar görüşülmesi ve/ veya karar düzeltme hakkı verilerek iptal kararları verilmiştir.
Bunları teker teker yazmaktayım. Öncelikle Yabancılar Pazar Yeri davası imar planları, ruhsatların iptaline ilişkin kesinleşen karar verilmesinde beri sekiz yıl geçmiştir. Yani mahkeme kararını uygulatmak üzere bir suç duyurusu yeterli olacaktır. Zaten bu durum bilindiği için Samsun Büyükşehir Belediyesi yarışma ile sahil düzenleme projesinde bu alanda hiçbir yapıyı korumamıştır. Bunun manası şudur: önümüzde ki dönemde Büyükşehir Belediye İdaresi bir çözüm bulmak zorunda kalacaktır.
Yabancılar pazarında işini iyi bilen bir esnaf nesil yetişmiştir. Sermayeleri ise çok müsait değildir. Yaptıkları işe halkın ihtiyacı vardır. Hep beraber bir çare bulmak zorundayız. Kent önü sahasında bu tür yapı ve ticari faaliyet olmayacaktır.
Bütün bu yanlışlıkların müsebbibi; 1976 yılında komisyon raporunu ( 21.10.1976 ) onaylamayarak kıyı kenar çizgisini kesinleştirmeyen zamanın İmar ve İskan Bakanlığıdır.
Yabancılar Pazarının davası esnasında hata fark edilerek, Samsun Valiliği ve İmar Bakanlığı konuya el atarak tüm yasal mevzuata ve 1976 Kıyı Kenar Çizgisi Komisyonu raporuna uygun rapor hazırlatarak kıyı kenar çizgisi çizilmesi teşebbüsüne geçti. Bu çalışma esnasında Fener burnu hariç Kıyı kenar çizgisi mevzuata uygun olarak çizilerek onandı.
Ama gene 1976 yılında olduğu gibi maalesef devleti idare eden el, tekrar müdahale etti. Bu tezat ve ters durumun sebebi şudur:
Kanun koyucular ve yönetenler bazen uygulamalarda; çıkardıkları yasalara uyulmamasını isterler veya sumen altı edilmesine zorlarlar. Bu kişisel menfaat ile ilgili de değildir veya olmayabilir. Fener burnunda Maliye Hazinesi üzerinde bir otel yapılması kararını yönetenler ve bu yatırımı yapabilecek kapasitesi olan sermaye sahipleri verdiler. Yani imar planlarında burada otel ve turizm tesisi yapılacak hükmü yoktu. Liman inşaatı ve Samsun İmar planı aynı yılda yürürlüğe girmiştir. Limanın 1954 yılı gerekçe raporunda konaklama tesisi önerisi veya iması bile asla yoktur. Tam tersine tavsiyeler vardır. Ama çokbilmişler, çok hızlı hareket ederek dikine göklere doğru giden kule otel düşündüler tam 130 metre yüksekliğinde bina kafalarında tasarladılar.
Nasıl mı?: Hesap soran , veya bu nedir diyebilen, cesaret edebilen çıkmaz hesabı yapıldı da ondan. Fakat mimarlar odası konuyu takibe almıştı. Tüm belgeler odanın arşivindedir. Üstelik dava açma konusunda danışmanlık yapan, sahasında en iyi olan mesleğin tecrübede duayenlerin oluşturduğu komisyonları vardır. Ben de şehircilik uzmanı resmi yetkimle bu kurul üyesiyim.
Nitekim zamanında rahmetli genel sekreter Kenan beye sayısız kere gittim. Üstelik öneri proje çizerek müracaat ettim. '' Gel Kenan Bey, şöyle yapalım, konaklama binasını dikey nokta blok olarak değil de DLH binasına doğru yayalım. Eğer otel çok önemli ise DLH binasını da kaldırın. Burası ilerde kruvaze limanı konaklama alanı olur. Kıyıdan uzaklaşalım. '' Çünkü kıyı kenar çizgisi sorunu çıkacağını biliyordum. Ama asla ikna edemedim. Gücendim de.
Mevzuat ve 21.10.1976 ve sonraki KKK kararlarına aykırı olan, itiraz edilen iki nokta arasında ki kıyı kenar çizgisi onandı ( 06.01.2010). Mimarlar odası elbette kıyı kenar çizgisine karşı dava açtı.
Yerel idari mahkemeden bir karar '' Mimarlar Odası ehliyetli değil '' Bu nedenle davanın reddine. ( 1. İdare mahkemesi karar tarihi: 09.06.2010 ) . İnşaat bitinceye kadar bu tür oyalama kararları usuldendir ( !). Bu karar Danıştay 14. Dairesince bozuldu ( 31.01.2013) Dava Samsun 1. İdare Mahkemesinde görüldü. Bu defa kayalık kısımdan numune alınan bir bilirkişi raporuna istinaden dava ret edildi ( 18.03 . .2015) Aslında kanun ve yönetmelik kitabı herkeste var. Üstelik çok anlaşılır dille yazılmıştır (inşaatın bitmesi gerektiğinden süre sağlamak önemlidir ) .
Tekrar Danıştay yoluna müracaat edildi. Bu defa da üç yıl beklenilerek 21.06.2018 tarihinde Danıştay kararı ile fenerde ki otelin sorunu olan kıyı kenar çizgisinin uygun olduğuna dair Samsun 1. İdare Mahkemesi kararını bozulmuş oldu.
Diyeceğim şudur: Ne gerek vardı bunlara. Mimar her arazide en iyi otel projesini yapar. Siz yönetenler neden yasal mevzuatları delmek istersiniz ki…
Şimdi ne olacağı belirsizdir..