Yaklaşık 6 aydır devam eden yerli otomobil nerede yapılacak? Kim yapacak? Nasıl olacak? Diye biz tartışa duralım, eloğlu bütün meseleleri bizim hiç görmediğimiz ve bakamadığımız bir gözle bakıp, yaşıyor. Biz daha doğalgazı tüm şehirlerimize, ilçelerimize ve daha küçük yerleşim birimlerine götürüp kalitesiz kömür yakmayı bitiremiyoruz. Samsun merkezde bile bu sorunu bizzat yaşıyoruz. Özellikle akşam vakitleri genzi yakan müthiş bir kömür kokusu tüm mahallelere yayılıyor. Nispeten yüksek mahallelerde hissedilmese de deniz seviyesinde olan yerleşimlerde bu sorun kış vakti çok belirgin olarak hissediliyor. Bunun sağlık sorunlarına neden olduğu muhakkak ama ekonomik olarak seviye düşük kaldığı için sağlık geri planda kalıyor. Biz daha kömür mü? Ekonomi mi? Sağlık mı? Diye bir karara varamazken, Almanya bu konuda tarihi bir adımı gene ilk olarak hayata geçiriyor.
Hürriyet gazetesinden Celal Özcan'ın haberine göre, 'Günlerdir Almanya'da büyük bir merakla Federal İdari Mahkeme'nin dizel yasağıyla ilgili vereceği karar bekleniyordu. Mahkeme şehirlerin tek tek dizel araçlara trafiğe çıkma yasağı koymasının yolunu açtı. Almanya bu yasağa kilitlenmişti. Federal Mahkeme aslında kararı geçtiğimiz perşembe günü açıklayacaktı. Ancak mahkeme, Almanya'da yaşamı felce uğratacak karar için zamana ihtiyaç olduğunu görerek, kararı bugüne erteledi.
Federal Mahkeme nihayet kararını açıkladı ve kentlerin tek tek dizel araçlara trafiğe çıkma yasağı koymasının önünü açtı. Bunun için genel bir Federal düzenlemeye gerek yok. Belediyeler buna kendi başına karar verebilecek. Mahkeme yasak kararının orantılı olmasına dikkat çekti ve bazı istisnalar yapılabileceği şansı tanıdı.
NİÇİN BU KARAR
Almanya'da kentler çok yoğun hava kirliliği altında. Solonum organlarını tahriş eden, sağlığa zararlı nitrik asit oranı çok yüksek. Hava kirliliğinin en yüksek olduğu kentlerin başında Münih, Stuttgart ve Köln kentleri geliyor. Buna en fazla trafikte dizel motorlu araçlar sebep oluyor. Nitrik asit oranının yüksekliğine yüzde 72.5 oranla trafikteki dizel araçlar neden oluyor. Almanya'da kentlerin nitrik asit değerlerini sınırlı tutması gerekiyor. Almanya Çevre Dairesi (DUH) bu sınıra uymayan Stuttgart ve Düsseldorf kentlerini mahkemeye verdi. Mahkemeler kentlerin bu sınıra uyması gerektiği kararıyla dizel araçların trafikten menedilebileceği sonucuna vardı. İki kent mahkemenin kararına Federal İdari Mahkeme nezdinde itiraz etti.
REDDETTİ
Federal İdari Mahkeme itirazları reddetti ve kentlerin nitrik asit sınırına uyması gerektiğini vurguladı. Böylece Federal İdari Mahkeme nitrik asit sınırını aşan kentlerde belediyelerin tek tek dizel araçlara trafiğe çıkma yasağı getirmesinin yolunu açtı. Bunun için belediyelerin federal bir düzenleme beklemesi gerekmiyor.
NE OLACAK
Almanya'da her gün milyonlarca dizel araç trafikte. Kararın uygulanması Almanya'da hayatın felce uğraması anlamına geliyor. İtfaiye, cankurtaran, polis ve tesisat araçlarının bu yasağın dışında tutulması isteniyor. Federal mahkeme böyle bir istisna yapılabileceğini belirtti. Ancak yük getiren TIR'lar, bir şehirden bir başka şehre çalışmaya giden Dizel sürücüleri yasaktan çok olumsuz etkilenecek. Dizel yasağı nedeniyle trafiğe çıkamayacak olan sürücülerin tazminat hakkı da bulunmuyor.'
Bu kararlar gündeme gelmeye başladıktan sonra ne olursa olsun 25-30 yıl sonra da bizde uygulanmaya başlıyor. Örneğin 70 yılları yaşayanlar iyi bilir, o yıllarda dolmuşta, şehirlerarası otobüslerde, kapalı mekanlarda sigara içiliyordu. Hatta ben ortaokuldayken çok iyi hatırlıyorum öğretmenler ders bitiminde sınıftan çıkar çıkmaz koridorda, öğretmenler odasına gitmeden sigara yakıyordu. Çok geçmeden 80 ihtilalinden sonra bunlar pozitif olarak hayatımıza yansıdı. Hiç kimse inanmıyordu ama bir anda oldu.
Bunları yaşayan biri olarak yerli araba konusunda da seçim yapılırken dünyanın gittiği istikamet çok iyi düşünülmeli ve seçimler ona göre yapılmalıdır derim. Benzin veya dizel yerine belki de elektrikli otomobil düşünülmelidir ama daha yer bile seçemeyen, her yöreye mavi boncuk dağıtan bir yönetim tarzı için belki de bu düşünceler çok ütopik kaçıyor.