Tıbbi gelişmeleri takip ediyoruz da.
Maalesef düşündürüyor bazı gerçekler.
Programda akademisyen doktor anlatıyor.
'İnsanların ne ömrünü uzatabilir, ne de kısaltırız. Amacımız insanlara kaliteli bir yaşamın hizmetini sunabilmektir.'
Ve devamında ekliyor: 'İngiltere'de 1940'lı yıllarda bir bireyin yıllık şeker tüketimi 5 gram iken bugün o tüketim dünyada inanılmaz derecede yüksek.'
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra endüstriyel ürüne dönüşen şeker, artık insan sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşmış. Vücudun şeker ihtiyacını diğer gıdalardan fazlasıyla tedarik ettiğini belirten akademisyen, böyle bir üretime sanki çok da gerek olmadığını söylüyor.
Zaten gıdalarla oynanarak doğallığın tahribatı insan sağlığına direkt yansımış.
Hatta geriye bakınca süreç bilinçli şekilde olgunlaştırılmış.
Ve bugün insan, kaybettiği sağlığını bulma telaşında.
Gün, artık çağın hastalıklarıyla mücadele günü.
Obezite, diyabet, tansiyon, stres ve kalp damar hastalıklarına ilaveten günlük aktiviteleri kısıtlayan teknolojinin getirdiği hareketsizlik de tuz biber olmuş.
Attığı her adımla doğallığı bozan insanoğlu, ilaç sektörüyle karşı cepheyi de oluşturmuş.
Birbirine karşıt gibi gözüken bu iki sektör aslında gizli ortak.
Açıkçası düzen, insan üzerinden para kazanmaya kurulmuş.
Son günlerde gündeme gelen Samsun'da üretimine başlanacağı söylenen kenevir.
Araştırın insan sağlığına ve ülke ekonomisine katkılarını.
Aklınız durur o bilgilere ulaştığınızda.
Bir dönüm kenevirden elde edilen kağıdı ancak yirmi beş dönüm ormandan elde ediyorsunuz.
Kenevir dört ayda üretiliyor, ormandaki bir ağaç ise otuz yılda.
Buraya sığmaz ki kenevirin insanlığa katkıları.
Dünyada 'Benim dediğim olur' diyen güç, yasaklamış kenevir üretimini.
Ne yaman çelişki değil mi?
Emperyalist düşünce açık, aleni, yönetmelik halinde dünyaya dayatılmış.
Yasağın gerekçesi de uyuşturucuda kullanılır düşüncesi.
Aslında her üretilen ürünün kötüye kullanıldığında insanoğluna zararı var.
Dünyada silah üretimi yasal ve milyonlarca insan katlediliyor.
Kenevir yasağında ise sözde insan sağlığı düşünülmüş.
Şekeri yıllar önce endüstriye dönüştür, gıdalardaki genlerle istediğin gibi oyna.
Stratejik ürün kenevirin üretimine engel ol.
İnsanı tehdit eden her türlü gayriahlaki sistemi kur.
Bozulan sağlığa panzehir olarak ilaç sektörünü canlı tut…
Şeker mi, kenevir mi… Siz karar verin.
"Düşmanını arayan insanoğlu…"
Düşman, kendisi değilse kimdir acaba?