Engeller olmasa hayatın anlamı olmazdı.
Zaten emeksiz elde edildiğinde elimizdekilerin değerini anlayamayız ki!
Problemler çözüldükçe biliriz başka engelleri aşma sürecine gireceğimizi. Ve biliriz bitmeyen beklentilerimizin olduğu süreçte yorgunlukların olacağını.
O yorgunlukların karşılığı alındığında dinlenirken, gereksiz engeller uğruna harcanan emeklerle rahatsız oluruz.
Bazen bizi gereksiz yoran engelleri dahi fark edemeyiz. Hatta bazen o engelleri çıkaranın bizzat kendimiz olduğunu da göremeyiz. Doğru sanılan kanaatlerimizin yersizliğini ya da eksikliğini hissettiğimizdeki taşınmış yorgunluğun telafisi yoktur.
Hayatımızda pişmanlıkları azaltabildiğimiz oranda şikâyetlerimiz azalacaktır.
Ortak nokta beraberce kaliteli bir yaşamdır.
İki türlü bakış açısı dikkatimi çekmiştir.
Gül bahçesinde dikenleri öne çıkaran veya dikenlerin arasında kalan tek gül yaprağınıgöstermeye çalışan…
Hayata nereden ve nasıl bakıyor olduğumuz önemli.
Olumsuzluklara rağmen pozitif bakış yaşama değer katıyor.
Hızlı geçen yaşam sürecinde birçok alanda bilinç dışı kendimizi yıpratıyoruz. Karşı tarafı anlayamama ve toplumsal ilişkilerde sorumluluklarımızı fark edememe zafiyetimiz var.
Engelliliğin de çeşitleri var ve ‘bedensel engelli’ diye ayırım da yapılmış.
Gereksiz bir ayırım değil ‘engelli’ kelimesindeki bu ince ayrım.
Yaşadığımız dünyada gerçek engeller biraz da önyargılarımız mı acaba?
“Önyargıları parçalamak atomu parçalamaktan zordur.” demiş, Einstein.
Engelleri sadece fiziksel değerlendirdiğimizde asıl engelli durumuna düşeriz.
Günümüzde “toplumsal sorumluluk”moda deyim. Çok gündeme gelir ama konuşulanlar eyleme geçirilmediği sürece bir anlam ifade etmez.
Bedensel engeline rağmen sorumluluğun gereğini yapanlar oldukça, gerçek engellerin bireylerin beyninde olduğunu söylemek hiç de yanlış değil.
Engellerin bedenden ziyade beyinde olduğu gerçeği…
Gerçek engelleri göremediğimiz yerde bedensel mükemmellik neye yarar?
Toplumsallaşmaktan uzak kalıp bireysellikte ısrarcılık da bir engel değil midir?
Biraz da insanları engelleyen, günümüzdeki rahatlıklar. Biraz silkinmek, kendimize gelmek ve sosyal anlamda harekete geçmek zorundayız.
Hepimiz bedensel engelli adayı olsak bile toplumsal ilişkilerde engelli olmamak elimizde.
Yaşamı pozitif yönüyle kucaklamakla mutlu olacaktır insanoğlu.
‘Engelliler Haftası’nda engelli düşüncelerden uzak kalınması dileğiyle…