Hayranlık ne denli zararlıdır ya da zararlı mıdır?

Tartışılır.

Bunun boyutlarını araştırmak, sosyal yaşantıya ve toplumsal ilişkilere uzantısı ortaya koymak davranış bilimcilerin işi.

Ama aşırısı ya da kontrolsüz olanının verdiği zararları, hele birde toplumu ilgilendirecek boyutlarda olanınınkini tahin etmek için de bilim adamı olmaya gerek yok bence.

Okuduysanız haberiniz vardır, Memleketin neredeyse tamamı 19 Mayıs coşkusu yaşarken yine öküz altında buzağı arama meraklıları iş başındaydı.

Eskişehir Milli Eğitim Müdürünün ilköğretim okullarında okuyan çocukların çantalarının üzerinde bulunan yabancı çizgi film kahramanlarının yerine kendi benliğimize, kendi kültürümüze kısaca bize ait masal kahramanlarının olması yönünde başlattığı çalışma öyle bir anlatıldı ki şaşırdık.

Birçok şeyde olduğu gibi.

Bu girişim bazı kesimlerce o kadar çok irdelendi ki neredeyse adamcağız yobaz ilan edildi.

Yok, efendim olur muymuş öyle şey, bu nasıl düşünceymiş,

Yok, efendim millet aya biz yayaymışız.

Bu devirde neler tartışılıyormuş.

Türk gençliği kimlere emanetmiş.

Daha neler neler.

Bu kadar hezeyana yol açan ne kendi kültür değerlerimize sahip çıkma girişimi.

Her defasında boş işlerle uğraşmanın gereksizliğini savunan bazı kesimler, birde kendi boşluklarının farkına varabilseler ne güzel olacak.

Çocuklarımızın sadece çantalarında değil nerdeyse tüm iç dünyalarını zapt etmiş, cinderella, barbie, Ben ten, spaydırmen ve daha birçok yabancı hayal kahramanlarının yanında bizimde Keloğlan'ımızın, Nasrettin Hoca'mızın, Hacivat-Karagöz'ümüzün olmasında ne sakınca olabilir?

Bunun neresi tartışılır yanı neresidir?

Düne kadar ve hatta halen bizim olan bu değerlerin yabancılar tarafından sahiplenmeye çalışıldığını bilmiyor muyuz?

Ya da bizim sahip çıkmadığımız, sahip çıkanları alabildiğine eleştirdiğimiz değerleri başka nasıl koruyacağız?

Bir başka deyişle yabancı hayal kahramanları çantalarına, oda duvarlarına akla gelebilecek her yere yapıştıran çocuklarımızın, bize ait kahramanlara burun kıvırmalarının suçlusu acaba çocuklar mı yoksa değerleri hiç anlatmamış olan bizler mi?

Tek yumrukla onlarca Bizanslıyı deviren Malkoçoğluna alaycı gülümsemelerle bakıp, tek başına koskoca orduları yok eden Rambo`yu hayran hayran izleyen bizler değil miyiz?

Süt tozuyla girdi hayatımıza, barbie ile devam ediyor.

Geçmiş olsun.