n

n
n Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun, “ Bir dakika sonrasına hükmedemeyeceğin bir hayat için bu kadar ıkınmaya sıkılmaya değmez” anlamındaki sözünü her zaman hatırlar dururum.
n
n Gerçekten; son aldığımız ve verdiğimiz ya da alacağımız ve vereceğimiz nefesimizden sonraki zamanımıza ne kadar sahibiz?
n
n Hiç düşündünüz mü?
n
n Ölüm , herkes için mukadderdir.
n
n Ölümümüze neden olan olayı ya da hastalığı seçme özgürlüğümüz var mıdır?
n
n Hastalıklardan hangisini beğenirsiniz?
n
n Yoksa ani bir kalp krizi ya da bir beyin kanamasını mı tercih ediyorsunuz?
n
n Hayır, diyor ve ver oradan bir trafik kazası mı ?
n
n Affedersiniz, yoksa zehirlenmeyi ya da yüksek yerden düşmeyi mi tercih etmiştiniz?
n
n Hastalıklardan, hastalık beğenebilir misiniz?
n
n Örneğin; kanser, böbrek yetmezliği, şeker, astım, kadın hastalıkları yada prostat vb. gibi hastalıklardan hangisini beğenirsiniz?
n
n Hiçbirini beğenmediniz, değil mi?
n
n Amma da beğenmiyorsunuz. Çok seçicisiniz.
n
n Peki, o zaman Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle “ne dediğini bilemeyecek” şekilde ihtiyar ve çekilmez kaprislerinle mi yaşamak istiyorsun?
n
n Çok sevdiğin arabana ,evine, eşyalarına ve çocuklarına ne kadar sahipsin?
n
n Bunların hangisinin bir dakika sonrasına sahipsiniz?
n
n Yangına , herhangi bir kazaya ve ölüme karşı hangi şirkete kasko yaptırdınız, söyleyebilir misiniz?
n
n Gerçekten; ölümlerden bir ölüm, hastalıklardan bir hastalık, kazalardan bir kaza seçebiliyor musunuz?
n
n Görünen o ki, son alıp verdiğimiz nefesimizden sonrasına hükmetme gücümüz ve garantimiz yoktur.
n
n O halde tüm emeğimiz nefeslerimizin ve tüm zamanların hakiki sahibi olan Allah için olmalıdır.
n
n Zararına kabul ettiği ölüm şeklini ve hastalığını dahi terciten yoksun bir insanın kabadayılığına üstten ahkam kesmesine şaşarım.
n
n “Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya” diyen merhum üstat, ya da merhum Yazıcıoğlu bu işi özetlemiştir.
n
n Bir günlük ömür için yaratılmış sinek de kanatlanır.
n
n Selam ve sevgi ile…
n
n
n