n
nn SEKAM Başkanı Sn. Can Hoca’nın “Türkiye Gençlik Raporu”ndaki açıklamaları tehlike sinyallerinin habercisi.
nn Örneğin Sn. Can; (gençlerimiz) “kendisini değil de karşısındakini sorumlu hissetme, ana dilini bile doğru düzgün kullanamama, sahip olduğu şeylerin kıymetini bilememe, anormal moda akımlarına kapılma, aşırı uyku eğilimi, erken ergenleşme gibi bir süreci gençlik yaşamaya başladı. Türkiye de bunlar henüz bir sosyal sorun haline gelmiş değildir. Henüz vakit varken bu sorunu çözebiliriz ama bir sonraki aşama çok daha kötü olabilir diyor.
nn Burada anadilini öğretemeyen bir eğitim sistemi ve öğrenemeyen bir gençlik var.
nn Gençlik raporunda, “katılımcılar kendileri için çok uygun buldukları ve benimsedikleri ilk 5 kimliğin yüzde 43 ile Müslüman , yüzde 31 ile ilerici”, yüzde 29 ile Atatürkçü , yüzde 23 ile laik ve yüzde 22 ile İslamcı olduklarını söylemişlerdir.
nn Bu tabloda bir kimlik parçalanmışlığı vardır.
nn Aşağıdaki örnekte de toplumumuzda oluşmuş güven bunalımını görmekteyiz.
nn Zira katılımcıların p’i kimseye güvenmediğini ifade etmiştir.
nn Örneğin; babasına bile güvenmeyenlerin oranı 5 civarındadır. Evliliğe ve aile kurumuna güven ise