Siyasi partiler iktidar olmaları için kurulurlar.
Partilerin hedefleri iktidar olduğu gibi, politikacıların da nihai hedefleri, yapabilirliklerine bakmaksızın en üst makamlara gelmektir.
Gerek kurulmuş partinin ve gerekse bu partiyi yönetenlerin ilk işleri, partilerinin ve kendilerinin var oldukları ülkenin şartlarına uygun yapıya sahip olmalarıdır.
Bu ön tespitlerimizden sonra Türkiye'de kurulmuş ve el an faaliyet gösteren siyasi partileri düşünebiliriz:
Örneğin; 18 yıl önce kurulmuş AK PARTİ iktidar olmuş da bu genç devletle yaşıt Cumhuriyet Halk Partisi neden muhalefettedir?
Ya da Milliyetçi Hareket Partisi neden muhalefette de, kendisinden sonra kurulup iktidar olmuş Adalet Partisi ve Anavatan Partisi kurulup iktidar olmuş ve silinmişlerdir? MHP ise hala baraj sorunu yaşamaktadır?
Ya Saadet Partisi için ne demeli?
50 (elli) yıllık maziye ve kadrolara sahip Saadet Partisi neden diplerde de akşamdan kurulup sabah seçime giren İYİ Parti Meclis'tedir?
Aynı soruları Vatan, HDP VS. için de sorabiliriz.
Seçimlere girip 5-10 milyonun oyunu almak Türkiye'nin partisi olmak demek değildir.
Çünkü Türkiye bugünlük olarak 82 milyondur. Ve bunun yarısından fazlası ise 42-43 milyondur.
Tüm siyasi partilerin yöneticileri ve hatta üyeleri neden iktidar olamadıklarını bizzat kendileri düşünmelidirler.
Türkiye'de yaşayanların asgari müştereklerine razı olmayan ve onlara hayat hakkı tanımayan siyasilerin bu milletin önünü kesip oylarına talip olma hakları yoktur.
Örneğin;
Söz konusu partilerin, dünyayı birlikte paylaştığımız İnsan Haklarına, Çocuk Haklarına, Hayvan Haklarına, Doğa Haklarına, gerek insan ve gerekse millet olarak bizden olmayanların Haklarına bakış açıları nedir?
Bu son paragraftaki haklara bakış açıları Türkiye'de yaşayanların bakış açılarına aykırı ise o parti Türkiye'nin partisi olamaz, olamayınca da iktidar olamaz.
Peki, bu nasıl olur?
Gelecek yazılarımızda değerlendirme umuduyla selam ve sevgiler…