Karayolları 7. Bölge Müdürü, İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda Samsun’daki trafik yoğunluğuyla ilgili açıklama yapıyor.
Müdür beyin trafik yoğunluğuna göre Samsun’da yaptığı sıralamaya baktığımızda Atakum İlçesi’nin en yoğun ilçe olduğunu görüyoruz.
Sayısal değerler çok açık; Atakum İlçesi’nde günde ortalama olarak 47 bin 990 otomobil, 2 bin 366 orta yüklü ticari taşıt, 286 otobüs, 4 bin 669 kamyon ve 354 de çekici ve yarı römorklu araç, geçiş yapıyor.
Bu açıklamalar iyi güzel de bu rakamlar neyi ifade ediyor, onu iyi anlamak gerekiyor.
O yüzden Müdür Beyin açıklamasına birkaç ilave de ben yapayım.
Karayolları Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, yukarıda yazılı sayılar dikkate alındığında; Atakum İlçesi trafik yoğunluğu bakımından Karadeniz Bölgesi’nde birinci sırada.
Daha çarpıcı bir karşılaştırma yapalım:
Atakum İlçesi; İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Konya illerinden sonra trafik yoğunluğu en fazla olan ilçe.
Karadeniz’de birinci, Türkiye’de altıncı.
Sayılardan anlamamız gereken asıl gerçek bu.
Bu boyuttaki trafik yoğunluğunun kente ve orada yaşayanlara getireceği sorunlara çok geniş değinmek mümkündür.
Ama bunun öncesinde bir konu var ki epeycedir gündemimizi meşgul ediyor.
Hatırlanırsa, “yürütmeyi durdurma kararı çıkmasına rağmen” bugün hala idari mahkemenin nihai kararını veremediği “Protokol Camii” davasındaki itiraz gerekçelerinden birisi de Atakum İlçesi’ndeki bu trafik yoğunluğuydu. Buraya yapılacak on- onbeş bin kişilik “Protokol Camii”nin cenazelerde ya da yoğun olan zamanlarda trafiğe getireceği yükün Atakum İlçesi’nin girişini kilitleyeceği ve geçişi imkânsız hale getireceği söylenmişti.
Şimdi resmi ağızlardan yapılan açıklamalara da bakıldığında, yapılan itirazın ne kadar haklı ve geçerli olduğu burada bir kez daha görülmüş oldu.
Diğer taraftan Protokol Camii yapılmak istenen Atakum Tarım Meslek Lisesi’nin sahil tarafındaki önceden çevik kuvvetin olduğu alana yapılan devasa boyuttaki Emniyet Müdürlüğü binasının kaba inşaatı bitmek üzere.
Bu kurumun buraya getireceği yoğunluğu şimdiden tahmin etmek çok da güç olmasa gerek.
Tespit tamam da, “ buna aldıran var mı!..” ona bakmak lazım…
Yaşadığımız kentlerle ilgili pek çok yanlış kararlar alınıyor. Ömrümüzün büyük bir kısmı alınan bu hatalı kararların, yapılan yanlış işlerin yükünü çekmekle geçiyor.
Çok azımız bunları düzeltmek için mücadele veriyor, o da gündem kargaşaları arasında silinip gidiyor, yetmiyor.
Şimdiden beliren, ileride Atakum’un en önemli sorunlarının başında geleceği görülen trafik sorunuyla ilgili pek çok öneri ortaya konulabilse de asıl çözüm; “sorunu yaratan unsurlardan” öncelikle kaçınmak, bunun yanında toplumcu, akılcı, dürüst, vicdanlı ve planlı davranmaktan geçer.