Eli öpülesi ne yapsak haklarını ödeyemeyeceğimiz öğretmelerimiz. İlkokul öğrenimimin ilk 4 yılını Elazığ'ın Ağın ilçesinin Öğrendik (Grenni) köyünde beşinci sınıfı ise İstanbul'da Sultanahmet İlkokulunda tamamladım. İlk 4 yılda 3 öğretmen değiştirmiştik. Bu öğretmenler Edip Bey, Hikmet Bey ve Selami Bey idi. Edip hocam genç, atletik vücutlu ve sporcuydu. Öyle ki köy onun sayesinde Beşiktaşlı ve Galatasaraylı olarak ikiye bölünmüştü. O gelene kadar bezden yaptığımız topla oynayan bizler futbol topuyla ilk olarak onun sayesinde karşılaşmıştık. Babalarımızın bile iki takım halinde maç yaptığını öğretmenimizin başta temizlik olmak üzere köyün her sorunuyla canla başla ilgilendiğini hatırlıyorum. Hikmet hocamın öğretmenlik yanında iyi bir müzisyen olduğunu, keman çaldığını bize müzik zevkini aşıladığını; Selami hocamın ise Vatan, Bayrak, Millet sevgisini aşıladığını Başöğretmenimiz Atatürk'ün gençliğe hitabesini onun döneminde ezberlediğimi ve okulumuzu ziyaret eden Kaymakam huzurunda gururla okuduğumu hatırlıyorum. Elbette daha sonraki eğitim ve öğretim hayatımızda da yer alan öğretmenlerimizin yetişmemizde büyük katkısı olmuştur. Hayatta olanların hepsini saygıyla anıyor ve ellerinden öpüyorum, ebediyete intikal etmiş olanlara da Rabbimden rahmet diliyorum.
Başöğretmenimiz Atatürk öğretmenlere hitabında; 'Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister' derken onlara çok ağır bir görev vermiştir. Cumhuriyeti yaşatacak ve yükseltecek, ülkemizi muasır medeniyetlerin üzerine taşıyacak gençlik öğretmenlerin eseri olacaktır. Bu yüzden onlara ne kadar değer versek azdır. Onlar yurdumuzun her noktasında kendilerine emanet edilen çocukları Atatürk'ün verdiği direktif doğrultusunda yetiştirmeye çalışıyorlar. Bunu yaparken bin bir güçlüğe katlanıyorlar. Özellikle 1984 bu güne kadar PKK terör örgütüyle mücadele ederken hain, bölücü, yabancı devletlerin maşası terör örgütü tarafından 168 öğretmenimiz şehit edilmiştir.
Burada 23 Nisan 1996 tarihine dönmek istiyorum. O tarihte Kahramanmaraş'ta görev yapıyordum. Garnizon Komutanı, Vali, Belediye Başkanı, tüm protokol ve okullar 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlaması için şehir stadyumuna gitmişti. Ben herhangi bir gelişmeye karşı karargahta nöbetçi kalmıştım. Saat 09:00 sıralarında, o gece Ekinözü içesi Sarıgöl köyünde üç öğretmenin şehit edildiği haberini aldım. Hemen önüme bölge haritasını alarak eylemi yapan teröristlerin nerelere gidebileceğini tespit etmeye çalışırken bir taraftan da olayın nasıl olduğunu öğrenmeye çalıştım.
Öğretmenlerimiz birbirine yakın farklı köylerde görev yapmakta ve köylerinin tek öğretmenleri. PKK'lı teröristler tarafından 23 Nisan kutlaması yapmamaları için haber gönderilerek tehdit edilmişler. Teröristlerin tehditlerine boyun eğmeyen kahraman öğretmenler üç okul birlikte tek bir okulda kutlama yapmaya karar vermiş ve bir gün önceden, kutlama programı hazırlamak üzere ertesi gün kutlama yapacakları Sarıgöl İlköğretim Okulu'nda bir araya gelmişler. Aynı gece kaldıkları lojmanda elleri arkalarından bağlandıktan sonra PKK'lı hainlerce kurşuna dizilerek şehit edilmişler. Öğretmenlerin cansız bedenleri 23 Nisan sabahı lojmana gelen minibüs şoförü tarafından bulunmuş.
Kısacık hayat hikayeleri de şöyle:
Hacı Ömer SERİN: 06.06.1973 tarihinde Mersin ili Erdemli ilçesi doğumlu olan Hacı Ömer Serin, Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği mezunu. Ekinözü ilçesi Çiftlikkale Davutlar İlköğretim Okulu öğretmeni iken, 22 Nisan 1996 tarihinde şehit edildi.
Nurettin ASLAN: 01.01.1968 tarihinde Kahramanmaraş ili Andırın ilçesinde doğan Nurettin Aslan, Diyarbakır Eğitim Yüksek Okulu Sınıf Öğretmenliği bölümü mezunu. Ekinözü ilçesi Altınyaprak Sarıgöl İlkokulu öğretmeni iken, 22 Nisan 1996 tarihinde şehit edildi.
Aydın YILMAZ: 05.01.1971 tarihinde Edirne ili Meriç ilçesi doğumlu olan. Yılmaz, Çanakkale Eğitim Yüksek Okulu Sınıf Öğretmenliği bölümü mezunu. Ekinözü ilçesi Altınyaprak Köyü İlköğretim Okulu öğretmeni iken,22 Nisan 1996 tarihinde şehit edildi.
Komutanımız çok sinirli ve telaşlı olarak tören programını da yarıda keserek karargaha geldi ve bana; 'Ne yapacağız? Karar teklifin ne?' diye sordu. Bende geçmişte teröristlerin yapmış oldukları eylemleri ve sonrası hareket tarzlarını iyi incelediğimizde, üç hareket tarzı olduğunu 1.Nurhak Dağı, 2.Koç dağı–Kamalak tepe, 3.Ayran Dağı bölesine gitmiş olabileceklerini söyledim. Eldeki birlik sayısı aynı anda bu üç bölgeye operasyon yapmak için yetersizdi. Olay ülkede büyük yankı uyandırdığından komutanımızda büyük baskı altındaydı. Bir an önce netice almak gerekiyordu. Komutanım 'seç birini 'dedi. Ben de Ayran Dağı bölgesini sabah kuşatmış olacak şekilde planlama yaptım ve gece yarısına doğru harekata başladık. 24 Nisan günü saat 11:00 gibi eylemi yapan grupla temas sağlandı ve hiç zayiat verilmeksizin 6 terörist öldürüldü. Dağdaki, şehirdeki tüm teröristler bir tek öğretmenimizin ve askerimizin tırnağına bile değmez. Ama intikamları alınmıştı. Tüm şehit öğretmen ve askerlerimizi rahmetle anıyorum, hayatta olan öğretmenlerimin ellerinden öpüyorum, görevdeki öğretmenlerimize sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum.