n
nn ‘Milli Eğitim’in şu anda tartışılan ve gelecekte de tartışılmaya devam edilecek olan “kıyafet zorunluluğunu” kaldırma kararını hem pozitif ve hem de negatif yönüyle önemli buluyoruz.
nn Bu satırların yazarı Almanya’da öğretmenlik ve eğitim yöneticiliği yapmış, özgürlüğü için bedel ödemiş bir kişidir.
nn İlk ve ortaöğrenim çağındaki çocuklarımızın kıyafet serbestisi için söyleyeceklerimizin bilimsel olduğu kadar aynı zamanda Türkiye’nin gerçeklerine de uygun olacağına inanıyoruz.
nn Hz Mevlana, “Küp, içindekini sızdırır.”demiştir.
nn İnsanın dış giysisi ile iç dünyası arasında paralellik vardır.
nn Konuya bu açıdan baktığımızda okullardaki çocuklarımızın iç dünyalarının dışa vurumunu gerçekleştiren kıyafetleri birbirlerini etkileyecek ve akran etkileşimi en üst düzeyde gerçekleşecektir.
nn Bilindiği gibi bu etkileşim, pozitif yönde olabileceği gibi negatif yönde de olabilir.
nn Kıyafet serbestisinin, özgürlük ve demokrasi kültürünü geliştirici özelliğini biliyoruz.
nn Ancak bir anda freni boşalan kamyonun yokuş aşağı hızlanışını unutmamamızın gereğine inanıyoruz.
nn İşte okullarımızdaki kıyafet serbestisinin ortaya koyduğu durum maalesef budur. Bunun en belirgin örneklerini kırsal ve az gelişmiş bölgelerimizin okullarında net bir şekilde görebiliriz.
nn Demokrasi ve özgürlük kültürünün geliştirilmesi elbette topluma yarar sağlar. Ancak bunun tedrici bir metodun benimsenerek ilerletilmemesi yarardan çok zarar getirecektir.
nn “Def’i mefasid,celb’i menafi den evladır” genel kuralını göz ardı etmemek gerekir.
nn Kıyafet konusundaki serbesti, eğitimde bir değişim meydana getirecektir. Yönetilemeyen değişim kar değil, zarar getirir. Kıyafet serbestisinin bir anda olması, değişimin kontrolünü ve yönetimini zorlaştırır diye düşünüyoruz.
nn ‘Milli Eğitim’in, bu kararını yeniden gözden geçireceği inancıyla,
nn Selam ve sevgiler…
nn
n