n Oldum olası dikkatimi çeken bir hususu burada açıklamak isterim. Gerek iç ve gerekse dış siyaset bakımından hep olayların gerisinde kalıyoruz. Olaylar ortaya çıktığı zaman ise bunları kriz kararları ile atlatmağa çalışıyoruz. Herhangi bir olay atlatıldığı veya kriz belirli ölçüler içinde kontrol altına alındığı zaman; hemen bunu unutuyoruz. Bu sırada yaratılan suni gündemlerin arkasına takılıyoruz. Halbuki, çoğunlukla krize neden olan olaylar ötelenmekle birlikte; tamamen halledilmiş olaylar olmayabilir. Bir yerlerde endemik olarak kalırlar ve hiç ummadığımız bir zaman içinde karşımıza daha büyük problemler olarak çıkarlar. Bu bakımdan ötelenen veya gündemden düştüğünü zannettiğimiz olaylar, tamamen ortadan kalkmamışlardır. Gazetelere baktığımız, siyasetçileri dinlediğimizde 15 günden fazla süredir; bütün dikkatlerin Gezi Parkı üzerinde odaklandığını görüyoruz. Bu ifadeyi kullanmakla; Gezi Parkı’nda olanları asla hafife aldığımı söylemek istemiyorum.
nn Aylarca gündemimizi ilgilendiren barış süreci ne safhadadır. PKK terör örgütünün çekilmesi tamamlandı mı? Bunlar üzerinde, hem gündem yok hem de bilgimiz yok. TBMM yakın bir zaman içinde tatile girecek. Anayasa ile ilgili çalışmalar ne âlemde; herhalde bir sonuca bağlanamadı. Özellikle, barış süreci ile ilgili olarak ön şartlardan bir tanesi ise, “Yeni Anayasa” idi. Barış süreci içinde, gözler hep; İmralı, Kandil ve BDP üzerinde toplandı, belirli bir seviyeden sonra her şey, daha önce üzerinde durduğum gibi ötelendi veya gündemden düştü. Elbette, bu husus gündeme tekrar gelecektir. Fakat, kaybedilen zaman içinde yapılması gereken işlerin, yapılmaması nedeni ile bir açmaz, bir kriz içine gireceğiz. Problemleri canlı tutarak, zaman kaybetmemek gerekir. Bu bize iki şeyde yardımcı olacaktır. Birincisi alınacak kararların soğukkanlılıkla alınmasını sağladığı gibi; ikinci olarak krizle karşılaşınca ne yapacağını bilmez durumda kalarak yanlış karar almaktan bizi alıkoyacaktır. Gündemden düştüğü için, fazlaca üzerinde durulmadı, fakat ben PKK’nın bütün örgütünü hazır halde tutuğunu ve göstermelik olarak bazı güçlerini çektiği kanaatini taşıyorum. Zira, anayasa ile birlikte istediği bazı hususlar ki, “biz pazarlık yapmıyoruz; hakkımızı istiyoruz” demelerinin temelinde bu yatmaktadır.
nn 2014 yılında iki veya üç sandıktan bahsedilmektedir. Bununla ilgili olarak da bazı hazırlıkların yapılmasının gerekli olduğu ortadadır. Seçim kanunu, eğer olacaksa başkanlık sistemi veya diğer hususların halledilmesi gerekiyor. Bunlar üzerinde tam bir mutabakata varmadan, daha önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu şekildeki problemler ve kaos ile Ülkemiz karşılaşılmamalı, dirlik düzenlilik içinde olunmalıdır.
nn Güney komşumuz Suriye ile ilgili sorunlar, gündemden düşmekle birlikte; devam ettiği ortadadır. Bununla ilgili tedbirlerin alınması da gerekir. Hatay’daki problemler halledilmeden gündemden düştüğünü görüyoruz. Sınır meselesi, Suriyeli göçmenlerin durumu ve Beşar Esat’a karşı olan tutumlar ortaya konulmalıdır. İsrail ile ilgili sorunlar, ayrı bir yer işgal etmektedir. Haber alamıyoruz, ama Filistin sorunu aynen devam ediyor.
nn Ülkemizin çevresindeki birçok problem devam ederken, iç siyasette oldum olası devam eden; partiler arası karşılıklı konuşmalar artık, halkımızı canından bezdirmiş durumdadır. Bütün bunlardan ülkemize bir çıkar temin edilmediği ortadadır. Yapılan bir seçimden sonra, diğer seçime kadar; bir seçim atmosferi içinde olmak; ülkemize çok şey kaybettirmektedir. Partiler seçime hizmet yarışı için girerler. Bunlardan birisi iktidar olur ve bir sonraki seçime kadar hizmetlerini sergiler. Yapılan işleri seçmen değerlendirir ve bunu sandıkta açıkça ortaya koyar. Yalnız, her gün yarın seçim olacak şekilde yapılan konuşmaları onayladığımı söyleyemem. Birçok husus yaratılan suni gündemlerin arasında kaybolup gitmektedir. Ülkenin en önemli sorunları; ekonomi, aş, iş ve ülkemizin barış içinde olması ile bütünlüğünün korunmasıdır. Her gün uyandığımızda, yeni gündemlerle ve kötü senaryolarla değil, “günaydınlarla” uyanmak isterim, elbette bütün Türkiye’de bunu ister. Yarının bugünden iyi olması dileklerimle saygılarımı sunarım.
nn
nn
n