21.yüzyılın eşiğinde, Avrupa'nın ortasında yok edilmeye çalışılan ve bunun için de soykırıma tabi tutulan bir milletin unutulmaz lideridir Aliya İzzetbegoviç.
15.yüzyılda İslamın hidayet güneşinin doğduğu bir yerdir Bosna.
Evlad-ı Fatihandır Bosna.
Bosna, bir emanettir bize Fatih'ten.
Bunun için de öbür dünyaya göç etmeden önce Sayın Cumhurbaşkanımıza 'Evlad-ı Fatihana sahip çıkınız' vasiyetini yapmıştır Aliya İzzetbegoviç. O, 21.yüzyılın haçlı akınlarını Avrupa'nın göbeğinde bedeniyle ve ruhuyla durdurandır.
Soykırım başladığında Almanya'da idim.
Merhum Erbakan, Bosna için Avrupa'daki Milli Görüş teşkilatlarını seferber etmişti. Milli Görüş teşkilatları Avrupa'da onlara ensarlık yapmıştı.
Yetmedi.
Gurbetçilerimiz Bosna'daki kardeşlerimize lojistik destek sağlamada hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı. Paralarıyla, bedenleriyle ve silahlarıyla savaştılar haçlı sürülerine karşı.
Sayın Cumhurbaşkanımız 'Sahile vuran çocuk bedenleri (göçmen/mülteci) Batı uygarlığının mezar taşlarıdır' demiştir. Aynı durumu Bosna'da soykırıma uğrayanların kemikleri ve mezar taşları için de söylemek mümkündür. Toplu mezarlarda bulunan insan kemikleri ve Bosna'da meydana getirilen mezarlıkların taşları 21.yüzyıl Avrupa'nın medeniyet(! )taşlarıdır.
Bu kadar müsamahasız ve bu kadar acımasız Batı dünyası kendisinden olmayan dinin ve ırkın düşmanıdır. Bosna Hersekliler Avrupalıdır ancak kendi dinlerinden değillerdir.
Tıpkı Ebu Leheb, Ebu Cehil gibi.
Peygamberimizle aynı soydan, aynı kandan olmaları bile O'na düşmanlık etmelerini engellemedi. Ebu Cehiller, Ebu Lehebler dün de aynıydı bugün de aynı.
Asırlar geçti, çağlar geçti ancak Hak ile Batılın mücadelesi değişmedi. Hak geldiği yerde batıl zail oldu ve Bosna bu inançla dirildi ve mücadelesinde galip geldi.
İslam coğrafyası, diriliş nefhasını üfleyecek ALİYA İZZETBEGOVİÇ gibi liderlere ihtiyacı vardır,
Vefatının 14. yılında rahmetle anıyoruz. Selam ve sevgi ile…