Yılbaşı gecesi İstanbul Ortaköy'de bir gece kulübünde yapılan katliam, hepimizi üzmüştür.
Müslümanlara Allah'tan rahmet diler, yabancılara da taziyelerimi sunarken yaralıların hepsine acil şifalar diliyoruz.
Terör her dönemde gizli savaşın simgelerinden olmuştur.
Terör, herhangi bir milletle açık yapılamayan savaşın gizlisi ve kalleşçesidir.
Osmanlı Devleti'nin gerileme döneminden günümüze kadar hep terörün muhatabıyız.
Bu terör bazen din adına, bazen ekonomi adına ve bazen de asker adına gerçekleştirilmiştir. Sonuçta milletçe zarar, Batı da yarar görmüştür.
Terörün Osmanlı'da ve Cumhuriyette ad ve kılıf değiştirmiştir ama amacı hep bir olmuştur:
O DA ÜLKEYİ BÖLMEK VE YIKMAK olmuştur.
Terör, birkaç can alınca yetkililer adeta panikleyerek hemen alışılagelmiş ifadelere başvuruyor:
Kanları yerde kalmayacaktır. Evet, kalmayacaktır.
Bu terör saldırısı devletimize karşı yapılmıştır. Evet, devletimize karşı yapılmıştır.
Bu terör saldırısı milletin birliğine karşı yapılmıştır. Evet, millete karşı yapılmıştır.
Bu terör saldırısı insanlığa karşı yapılmıştır. Evet, insanlığa karşı yapılmıştır.
Bu terör saldırısı kardeşliğe karşı yapılmıştır. Evet, kardeşliğimize karşı yapılmıştır.
Bu ve buna benzer ifadeler, bir güvenlik toplantısı ile taçlandırılarak hayata devam edilir.
Atalarımız, 'ölenle ölünmez' demişlerdir ya. Ve hayat normal seyrinde devam eder.
Ülkemizin içinde bulunduğu duruma binaen Sayın Cumhurbaşkanımızın 'milli seferberlik' çağrısına katıldığımdan bu tür ifadeleri zait buluyorum.
Kurtuluş Savaşı sırasında parolamız ve hedefimiz, 'Hatt-ı Müdafaa yoktur, Sath-ı Müdafaa vardır, orası da bütün vatandır' şeklinde belirlenmişti.
Türkiye coğrafyası ve dış temsilcilikleri terörün hedefleri ise, tedbirlerimiz de acilen bu alanları kapsamalıdır. O zaman her vatandaşımız bir polis, her karış toprağımız da terörden temizlenecek bir alan olmuş olur.
Milletimiz, vatanın her karış toprağını savunmada askerin ve polisin yanında olduğunu her defasında deklare etmektedir. Sorumluluğu paylaşmakta kararlıdır.
Suriyeli kardeşlerimizin geldiği ikinci vatanları olmuştur ama bizim gideceğimiz ikinci bir vatanımız yoktur.Selam ve sevgi ile…