Özgecanlar ölünce herkes ayağa kalkıyor.
Oysa Özgecan, bir anda ölmemiştir.
Yavaş yavaş ölmüş ve öldürülmüştür.
Bizler de gözünün içine baka baka ve de yavaş yavaş öldürdük.
Özgecan kızımızın ölümünden bizler de sorumluyuz.
İslam hukuku, insanları çevrelerindeki olağandışı ölümlerden sorumlu tutar.
Bu bağlamda silsileli olarak Özgecan’ın ölümünden kendimizi sorumlu tutmalıyız.
Aydınlarımız, eğitimcilerimiz, siyasetçilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, annelerimiz ve babalarımız sorumludur.
Ve hepimiz sorumluyuz.
Bütün çocuklar bizim. Sağlar bizim, ölenler bizim.
Her gün kadına yönelik şiddet haberlerini okumaktan ve dinlemekten tedirginleşiyoruz.
O anne ve baba yüreği… Ne kadar zor değil mi?
Anne ve baba olanlar bir empati yapmaya tahammülümüz var mı?
İlle de Özgecanlar ölünce mi ayağa kalkacağız?
Bu işin dini, ahlaki, felsefi ve sosyolojik boyutları konuşulmalı ve eğitimimize yön vermeliyiz.
Kuyruğumuza basıldığında kedi gibi feryat etmeden önce hep birlikte feryat etmeliyiz.
Anneler- babalar, kardeşler, komşular, arkadaşlar ve toplum ağlamasın.
BİR DAHA TEKRARLANMASIN DİLEKLERİMİZLE O ANNE VE BABAYA SABIR DİLİYORUM
Selam ve dua ile…