Gazeteciler Cemiyetindeki bayramlaşmada, Emniyet Müdürü Mustafa İlhan da vardı...
Önceki gün meydana gelen
biri bıçaklı, diğeri tabancalı iki gasp olayını konuştuk...
Tabancalı gasp olayının
mağduru genç kız, yaşadığı panikten olsa gerek, polisi tam 45 dakika sonra aramış...
Mustafa İlhan, olayda kullanılan tabancanın da büyük bir olasılıkla kuru sıkı olduğu görüşünde...
Polis, hem olay yeri incelemesi
hem de tanık ifadelerinden elde ettiği bilgilerle
şüphelilerin eşkallerini belirlemeye çalışıyor...
Anımsanacağı gibi, iki gasp olayından biri bir markette, diğeri ise
hediyelik eşya satan bir işyerinde gerçekleştirilmişti...
Her iki işyerinde kamera yok mu? diye sordum,
Olsaydı, işimiz kolaylaşırdı dedi Mustafa İlhan...
Gerçekten de haklıydı...
Görüntü olduğunda polisin
şüphelileri yakalaması kolaydı...
Nitekim, daha geçenlerde
Bankalar Caddesindeki bir işyerini soyan
hırsız, bitişik binada bulunan dış kameraya yakalanmış,
polis aynı gece şüpheliyi ele geçirmişti...
Kamera ve alarm sistemi çok mu pahalı?..
Uzmanlarla konuştum...
İşyerinin büyüklüğüne
göre, kamera ve alarm sisteminin 500 ila 2 bin dolar arasında
bir maliyeti varmış!..
Trilyonluk işyeri açanlar
için mesele mi?..
Her sokağa, her caddeye polis görevlendirmek
dünyanın en zengin ülkelerinde bile mümkün değil...
Özellikle işyerleri, güvenlikle ilgili
önlemleri almak zorundadır...
Eğer önceki gün meydana gelen
iki gasp olayında, işyerlerinde alarm ve kamera sistemi olsaydı,
polis eliyle bulmuş gibi şüphelileri yakalayacaktı...
Polis şimdi adeta iğneyle
kuyu kazmak zorunda bırakılmıştır...
Çalınacak şeyleri ortada bırakmamak
gerekir...
Yoksa, çalacak birileri mutlaka çıkacaktır...