Politikada seçmen memnuniyeti aynı zamanda bir alışverişteki müşteri memnuniyeti gibidir.
Siyasi partilerin ve onların liderlerinin hizmet anlayışları seçmenlere arz edilir. Tıpkı bir tüccarın malını alıcılara arz ettiği gibi arz eder ve pazarlar.
Alıcılar fiyat ve kaliteyi beğenirlerse o malı satın alırlar. Değilse de almazlar.
Siyasi partiler de böyledir. Seçmeni memnun edecek hizmet üretirlerse seçmen o hizmeti oy'u karşılığında alır.
Politikacı hizmet satar, seçmen de onu oy'u ile satın alır.
Peki, politikacı ne kazanır?
Politikacı tüccar gibidir, o da kazanır.
Ya bu sayede bir yerde milletvekili, bakan, başbakan olur, hem statü ve hem de para sahibi olur. Bunlara gözü yoksa Allah'ın rızasını kazanır ve cennete girer.
Her iki durumda da ya maddi ya da manevi çıkarı olur.
Politikacının üretmiş olduğu hizmetler seçmen tarafından beğenildiği oranda toplumda kabul görür. Aksi halde politikacı da partisi de ortalıktan yok olup gitmesi kaçınılmaz olur.
Seçmen odaklılık demek, seçmenin ihtiyaçları ile beklentilerinin hizmet tasarımına yansıtılması demektir. Politikada seçmen memnuniyeti, seçmen odaklılığı oranında gerçekleşir. Ama bazen bu anlayış taraftar memnuniyetine de dönüşebilir.
Seçmen değil de taraftar / yandaş memnuniyetine dönüşürse ne olur?
İşte o zaman vurgun, yolsuzluk ve tek kelime ile zulüm olur. Yüz binlerce seçmenin, tüyü bitmemiş çocuğun ve garip-gurabanın haklarının gaspı olur ki, bu da mutlak yıkılışın işareti olur.
Peki, bir belediye başkan adayı olarak hazırlamış olduğumuz hizmet programı, seçmenlerimizin ihtiyaçlarına ve beklentilerine ne kadar cevap vermektedir?
Önce, mevcut ihtiyaçlar nelerdir? Bunların önem sırası nedir?
Sonra ise, çağın ve çevrenin gerektirdiği beklentiler nelerdir? Bunlara ulaşabilirlik derecemiz nedir?
Bu ve buna benzer çalışmalar ve sorular, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi seçmen memnuniyetini hedef almalıdır. Hedef tüm seçmen olmalı, taraftara özel olmamalıdır. Başkan taraftarın değil, herkesin başkanıdır Politikacının ve partisinin başka türlü yaşama şansı olmaz.
Selam ve sevgi ile…