Politikada vatandaş odaklı düşünmek demek, vatandaşın ihtiyaçları ile beklentilerinin hizmet tasarımına yansıtılması demektir.
Çünkü politikada üretilen çözümden ve verilen hizmetten etkilenen herkes bir müşteri kabul edilir ve ondan geri dönüş beklenir.
Politikada vatandaşın mevcut ihtiyacı kadar gelecek vizyonunu oluşturmak da önemlidir.
Konuyu biraz açarsak hayvanların, bitkilerin, ana rahmindeki çocukların ve hatta ölülerin de müşteri kapsamına girdiğini görürüz. Ülkeyi yönetenlerin hizmet alanları tüm çevreyi ve hatta dünyayı kapsar.
Ülkeyi yönetmeye talip her politikacı vatandaşın özelde yerel, genelde ise ülkesinin ihtiyaç analizini yapmalıdır. Daha doğrusu yapabilmelidir. Partisinin lideri, ülkesinin genel sorunlarını bilmiş olsa da yerel sorunları bilemeyebilir. Yerelin ihtiyaç analizini de yerel politikacılar yapmalıdır. Aksi halde vatandaşın ihtiyaç tespitinde isabet etmeyebilir. Bu da zamanın ve paranın israfı yanında vatandaşın mağduriyetine neden olur.
Siyasi partiler ürettikleri hizmetlerle seçmenin karşısına çıkarlar. Bir başka ifade ile seçmen pazarında hizmet ve tasarımlarını sergilerler. Seçmenler uygun bulurlarsa oylarıyla onları satın alarak partiyi kara geçirirler.
Partinin kara geçmesi demek, iktidar olması demektir.
Vatandaşların ihtiyaçlarının ve yakın gelecekte olması mümkün yeniliklerin analizini yapmayan, yapamayan partilerin seçmen pazarında müşteri bulmaları çok zor ve hatta imkansızdır.
Siyasi tarihimizde bununla ilgili birçok örnekler vardır.
İhtiyaç analizini kendimize göre değil de vatandaşa göre yapmak zorundayız.
Örneğin; 23 Haziran 2019 İstanbul Yerel Seçimlerde partilerin propaganda argümanlarına baktığımızda bu konuyu daha iyi görebiliyoruz.
Örneğin; 25 yıl önceki susuzluk ve çöp yığınları ile seçmen karşısına çıkılmış. Oysa 18-30 yaş aralığındaki seçmen o susuzluğu ve çöp kokusunu hatırlamaz ve bilmez.
Ayrıca sözü verilen bazı indirimlerin güvenilirliği olmamıştır. Zira 25 yıldır aynı parti tarafından yönetilmekteydi. Rakip partinin ihtiyaç analizinin sonuçları hesaba katılmamıştır.
İhtiyaç analizinde yalnız 23 Haziran'da değil 31 Mart'ta da bütün bir Türkiye'de yanlışlık yapılmıştır. Yetkililer, daha doğrusu AK PARTİ vatandaş odaklı ihtiyaç analizini yapıp sloganlaştıramamıştır.
Selam ve sevgi ile…[email protected]