n
n n Dünkü yazımızda Almanya’da yüksek düzeyde yöneticilik yapan ve içlerinde de bir papazın bulunduğu heyetin Müslümanların orucuna gösterdikleri saygıdan söz ettik.
n n Bu gün de bir Müslümanın nafile oruç için Müslümanlara yaptığı hakaretten söz etmek istiyoruz.
n n Burada Müslümanın kimliğini teşhir etmeyeceğiz. İbret olsun diye yaptığı o yobazlığı anlatmak istiyoruz.
n n Bilindiği gibi Ramazan ayının dışında tutulan oruçlar( adak ve kefaret orucu değilse) fıkıh literatüründe “NAFİLE ORUÇ” olarak nitelendirilir. Müslüman bugünlerde oruç tutarsa sevabını alır, tutmazsa da günahkar olmaz ve sorguya çekilmez.
n n Yazımızın konusu da böyle bir oruçtur.
n n Günlerden, bir kandil günüdür.
n n Eskiden saat tamiri yaptığım işyerimin yanındaki komşuma uğradım. Selamlaşma ve merhabalaşmadan sonra gösterilen yere oturduk. Esnaf arkadaşımızın yanında bir başka misafir vardır. Aslında bizim de selamlaştığımız bir dostumuz.
n n Dükkan sahibi ile birlikte üç kişiyiz ve birbirimizi tanıyoruz.
n n Esnaf camiasının geçmişten gelen ve halen de sürdürülen güzel geleneklerinden birisi de dükkanına giren her insana içilecek bir şey teklif etmesidir. Bir başka ifade ile ikram yapmak istemesidir.
n n Aynı durumla bizler de karşı karşıyayız. Ve esnaf arkadaşımız bize ,” ne içmek istediğimizi” sorar.
n n Ben, “ çay alabileceğimi” söyledim. Kendisine de çay söyleyen esnaf arkadaşımız aynı soruyu üçüncü arkadaşımıza sorar.
n n Üçüncü arkadaşımız şeklen İslami kıyafetlidir.
n n Ne cevap verse beğenirsiniz?
n n İşte yobazlıkta unutulamayacak bir cevap!
n n “BUGÜN HAYVANLAR BİLE ORUÇ TUTUYOR(!)”
n n Aslında hayvanlar mükellef değildir ve oruç da tutmazlar.
n n Peki , kimler tutar?
n n “O gün tuttuğu orucu dahi açıklamasını günah ve riyakarlık olduğunu bilemeyecek kadar cahiller tutar” desek samimi Müslümanlara hakaret etmiş oluruz.
n n Varın böyle bir yobazın adını siz koyun…
n n Selam ve dua ile…
n