"Evimizin her köşesine üç metrelik pankartlar asarak, çocuklarımızın ne kadar önemli olduklarını ilan edebiliriz. Ama bunlar tek basit bir davranış, yani samimiyetle dinlemek kadar etkili olamaz. "
İnsana değer vermek, anlamaktan, dinlemekten geçer. Miş gibi yapmak insanda etki yapmaz. İnsanın kendi evladı da olsa. Çocuklar yetiştikleri aile ortamından sözden çok davranışlara önem verirler. Onların ruhsal dünyalarında özgüven, başkalarına inanma, kendine inanma hep aileden, büyüklerden alınan davranış kalıplarından oluşur. Bu sebepten çocuklarımızı küçük yaşta, ta anasınıfından başlayarak tarihi mekanları gezdirmeliyiz.
"Ağaç yaş iken eğilir." atasözünü bu yüzden çok anlamlı bulurum. Geleceğimizin temel taşlarını oluşturan, varlık nedenimiz olan çocuklarımızı ve gençlerimizi gözümüz gibi korumak suretiyle; kendi kültürüyle, inanç sistemiyle tanışarak büyümelerini sağlamak çok önemlidir. Çocukların nasihatten çok iyi örneğe ihtiyaçları vardır. "Bir çocuk sevginize en çok, sevginizi en az hakettiği zaman muhtaçtır." İnsan yetiştirirken bir bahçevan titizliğiyle davranmalıyız. Onun yaşadığı hislerle hareket edebilmeliyiz. Ancak bu tarzda düşünen ve yaşayan insanlar sayesinde toplumlar daha iyiye ve güzele ulaşabilir.
Çocuklarımızı yetiştirirken onlardan çok şey öğreniriz. Çocuklarımızda sadece başarıyı değil, çabayı ve gelişmeyi de takdir edebilmeliyiz.
Yengeç ve Kızı
Yengecin biri kızına:
"Öyle yan yan yürümesene! O ıslak taşlara sürtünmesene !" der dururmuş.
Bir gün kızı dayanamamış:
"Anne" demiş. "Hele sen bir doğru yürü de, ben de sana bakıp doğru nasıl yürünür öğreneyim" demiş.
Çocuklarımıza davranışlarımızda açık, anlaşılır, adil ve tutarlı olmalıyız. Bir de küçük şeylerle mutlu olmalarını sağlamalıyız. Yarınlarımız, umutlarımız ve kararlarımız, çocuklarımızın gülen yüzünde çiçek açmalıdır.