İklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinin artması sonucu evlatlarımızın bizim yaşımıza ulaştıklarında yaşanması çok daha zor bir dünya bulacakları anlaşılıyor. Bu nedenle akıllı ülkeler ve firmalar hayatımızdaki hizmetlerde insan unsurunu, ağ üzerindeki yapay zeka sistemlerine devrederek her şeyi hatasız ve en yüksek seviyede verimli hale getirmeye çalışıyorlar. Ülkemizin durumu ise çok üzücü bir seviyede…
Işın ÇELEBİ 'Dünyanın Şu Haline Bak' adlı kitabında şöyle bir bilgi aktarmış: ' Finlandiya'da 1978 yılında, Türkiye'de daha öğretmen eğitimi 3 yıllıkken, bütün öğretmenlerin kendi alanında tezli yüksek lisans yapması gerektiğine karar verildi. Aksi halde öğretmenlik mesleğini icra edemiyorlar…' Ülkemizin öğretmenlerini nasıl eğittiği konusunda bir yoruma gerek olmadığı açık…
Selçuk R.Şirin ise yazdığı 'Yol Ayrımındaki Türkiye' adlı kitabında 'Türkiye bir an önce katma değeri yüksek üretime geçmek zorunda. Bunun da yolu çocuklarımıza 21.Yüzyıl becerileri kazandıracak bir eğitim vermek. Bu alanda elimizde 2 veri var: ileri derecede problem çözen çocuklarımızın oranı % 2.2! Bu oran İsrail'de % 8.8, Güney Kore'de % 28! Aynı şekilde, ileri derecede bilgisayar kullanma becerisi olan çocuklarımızın oranı bize %1'in altında. Bu oran Güney Kore'de % 35, Polonya'da % 33! Bu verilerin altını çizdiği basit bir realite var: Yüksek teknoloji yarışında yer alacak çok küçük bir azınlığa sahibiz… Türkiye eğer bu genç kuşağa dünyayla rekabet edecek becerileri kazandırmaz ise korkarım çocuklarımız başka milletlerin amelesi olmaya mecbur kalacak…'' diyerek durumumuzu özetlemiş…
Bu verilerin üzerine çıkmak zorundayız. Bu mücadele evlatlarımızın gelecekteki varlıklarıyla doğrudan ilgilidir. Ve bu mücadeleyi her nerede bulunuyorsak orada başarmak zorundayız. Doğma büyüme bir Samsun'lu olarak, yıllardır profesyonel olarak içinde bulunduğum katma değerli fikri mülkiyet alanında, üzerine ölü toprağı serpilmiş güzel şehrimin idarecilerine bir önerim var: Samsun şehrinin ana sektörleri var, mobilya gibi, otomotiv yedek parça gibi, tıbbi aletler gibi. Hepsinin de ortak yönü tasarımdır. İnsanlığı 22.Yüzyıla taşıyacak endüstriyel devrim ise 3D Printing/3-Boyutlu baskı-üretim teknolojisidir. Samsun'da 3D printer tasarlayan, üreten, tasarım yapan nice yetenekli gençlerimiz var. Tüm bunları yerel kaynaklarla bir araya getirerek bir 3D tasarım-üretim akademisi kuralım ve adını da 'TASARLASAM' koyalım. Hem endüstrilere ortak tasarım hizmeti verelim hem özel sektöre uzman yetiştirelim hem genç istihdamını en yüksek kalitede geliştirelim hem de uluslararası alanda rekabete girerek geleceğe kafa tutalım… Ne dersiniz?
Ülkemizdeki insan kaynakları, malzemeler, tasarım ve üretim teknolojileriyle bunu yapabilmenin son derecede kolay olduğuna İNANIYORUM – gerekli olan tek şey yeni bir gelecek vizyonudur!
SAMSUN ATATÜRK HEYKELİ'Nİ DİJİTALLEŞTİRME PROJESİ-3
Dünyanın en yüksek teknolojisiyle toplam 78 parça 3Dtarama dosyası elde ettik, toplam veri hacmi 73 Gb tuttu! İlk defa burada yayınlanan 3D görüntüde heykelin yavaş yavaş birleştirilen ana parçalarından bazılarını görüyorsunuz. Bu tarihi çalışma tamamlandığında Samsun Atatürk Heykeli dijital alemde sonsuzlaşacak…