Coğrafi konum mu dersiniz.
Demografik yapı mı dersiniz...
Samsun kendine has yapısıyla pilot illerden.
On bir yıl hedeften uzak kalsa da.
Hedefi yakaladığında tutunmakta zorlansa da.
Olmazsa olmaz gerçekleşmeliydi.
Kırmızı beyaz öyle bir aşk ki.
Yerine Millet bahçesi yapılan stat dile gelse de konuşsa.
Futbol topunun tozunu bilen birisi olarak inanılmaz coşkuların yaşandığı mekân, kimlerin korkulu rüyası olmadı ki.
Sağ açıktan Rıfat'ın çizgiye inerek topu kesişi.
Gelen ortalara Tanju'nun röveşatalarla karşılık vermesi.
Jeneriklik görüntüler unutulmuyor ki.
Ya takımla bütünleşen taraftarlar...
Yeri geldiğinde yağmura...
Yeri gelince güneşin kavurucu sıcağına meydan okuyanlar...
Bilet kuyruğunda saatlerce bekleyenler...
Tribünlerde oturacağı minderi koltuğunun altında taşıyanlar...
Samsunspor sevdası anlatılır gibi değil.
Zaman akıp giderken o istenmedik durak.
Havza'daki elim kazaya rağmen hayat devam ediyor.
Birçok kulüplerin etkilendiği ekonomik buhrandan nasiplenmiş, yaşama adeta pamuk ipliğiyle tutunurken, inanılmaz zor günleri aşan kurumsal kimlik.
Yıllarca üst ligde yer bulamamanın sancısını yaşarken, üzerine kâbus gibi inen sıkıntılara rağmen hedeften vazgeçilmemiş.
Öyle veya böyle, er ya da geç.
O günün geleceğine inanılmıştı.
O penaltı kaçmasaydı.
Bu maç berabere bitseydi hayıflanmalarıyla yıllar cömertçe harcanarak.
'O sene bu sene' diyerek şükür mutlu sona ulaşıldı.
Bir bakıyorsun şampiyonluğa giden maçın biletleri üç saatte bitti.
Yüzbinlerce taraftar bu heyecanı ekran başında yaşadı.
Ligin ikinci yarısı çok iyi bir çıkış yakalayan.
Gerilerden gelip ligin zirvesine demir atan Kırmızı Beyazlılar sezona damgasını vurdu.
Artık futbolla ilgisi olmayanlar bile tribünlerde yer almaya çalışırken, süper ligle ilgili görüşler yediden yetmişe herkesin dilinde.
Başarıda Yüksel Başkandan Hüseyin hocaya.
Futbolcusundan taraftarına herkes pay sahibi...
Samsunspor coşkusunun sürekli olması dileğiyle.
Alın teriyle kazanılan şampiyonluk.
Hepimize kutlu olsun.