Seçimler yapıldı.
Öncelikle belirtmeliyim ki; Türkiye rahatladı derken gördük ki rahatlamadı. Seçilenler de seçenlerde huzursuz, tedirgin ve herkes sonuçları tartışıyor. Bütün Türkiye, 10 gündür İstanbul'la yatıyor, İstanbul'la kalkıyor.
Oysa kazanan belli. Yapılan itirazlar, yeniden sayımlar, tekrar tekrar açılan seçim torbaları, geçersiz oyların sayımı toplaması çıkartması, olmadı hepsinin yeniden sayımı. Ne yaptılarsa sonuç değişmedi, değişmiyor. Kazanan tek ve hep aynı kişi.
Ama kazanan hala mazbatasını alamadı. Vahim olan bu. İtiraz… İtiraz... itirazlar... Bitmedi bitmiyor.
İtiraz edeni dinliyoruz, diyor ki; "elimizde çok önemli şeylerin belgeleri var.
Şeylerin belgeleri? Buyur şeylerden ne anlıyorsan anla.
Bir diğeri; kazanan adaya hitaben, oy farkını hesaplarken hesap makinesi kullanmak çok ayıp demek ister gibi; "elinde hesap makinesi olmasın, anayasa kitapçığı olsun" diye çıkışıyor.
Bu seçimde: "Kazanmak için 1 oy bile yeterlidir" diyenin bir hafta sonra 14 bin oyluk fark ortaya çıkınca "vicdanların rahatlatılması adına İstanbul'da yeni bir seçim de yapılabilir" dediğini de duymuş olduk.
Seçimden önce: "Dünya da en güvenli seçimler Türkiye'de yapılıyor, kimsenin bir endişesi olmasın" diyen bir başkasının İstanbul seçimini kaybettiklerini gördüğünde "Şaibe var" diyerek ortalığı nasıl ayağa kaldırdığına şahit olduk.
Semimden önce ocak 2019 da YSK Başkanından "Mükerrer seçmen de yok, sahte seçmende yok, herkes rahat olsun ve gidip oyunu kullansın" açıklamasını herkes duymuştu ama, dün gördük ki Büyükçekmece'de polisler sahtekarlık yapmış oldukları iddia edilen seçmenleri tespit için kanıt aramaya başladılar. Seçim yapılmış bitmiş, hatta o ilçedeki belediye başkanının mazbatası verilmiş, şimdi Büyükşehir Başkanlığı seçiminin iptali için orada soruşturma ve operasyon başlatılıyor.
İnandırıcı olur mu? Bence olmaz. Vicdanları susturur mu? Susturmaz.
Aklımın almadıklarını yazarak devam edeyim. Bu seçimde seçmen dört ayrı oy kullandı. Dört ayrı oyu aynı zarfa koydu, aynı sandığın içine attı. Ve oyunu kullandığını kanıtlayan tek bir imza attı. Şimdi soruyorum.
1- Her seçmen dört oyu da kullandı mı, bazılarının kullanmadığı bir, iki, üç oy oldu mu? Hatta verilen oy pusulalarının tümünü cebine koyup sandığa boş zarf atan seçmenler var mıdır?
2- Sayım yapılırken kullanılan oylarla imza sayısı her çeşit oy sayısı ile aynı oldu mu?
Her sandık için kaç çeşit tutanak tutuldu, bunlar net ortaya kondu mu?
3-Kesinleşmiş seçim listelerine göre yapılmış bir seçim. O listelerden dolayı iptal edilebilir mi? Bu iptal, ya da iptaller hukuki olur mu?
Anlamadığım bir konu da şu. Seçimler de her parti her yerde seçime katılmadı. Doğru mu doğru. Ama YSK açıkladığı sonuçlarda her partinin Türkiye genelinde aldığı oyların yüzdesini veriyor. Bu yüzdeler nasıl hesaplandı, istatistikte böyle bir hesap formülü var da ben mi bilmiyor muyum?
Sorular çok. Sor sor bitmez.
Bu arada soğan, patates, sebze, et fiyatları aldı başını gidiyor. Akaryakıta, tütün ürünlerine, elektriğe ve birçok kaleme zam üstüne zam.
Herkese Allah kolaylık versin.