Siyaset ya da politika, devlet ve memleket yönetme sanatı olarak tanımlanır.
Politikanın konusu iktidardır. Yani hükmetmek, yönetmek ve egemen olmaktır. Bir başka ifade ile yaşam mücadelesine katılarak , 'ben de varım' demektir.
Yönetmek ve yönetilmek; insanın, ailesinin ve içinde yaşamak zorunda olduğu toplumun çıkarlarıyla doğrudan ilgilidir.
Genelde İslam Alimleri politikayı, 'Müslümanların terk edemeyeceği bir uğraş ve görev ile, öğrenmek zorunda oldukları bir ilim' olarak kabul etmektedirler. İmam Gazali ise politikayı; öğrenilmesi Farz-ı kifaye olan ilimler arasında sayar.
Buna rağmen büyük İslam Alimi Bediuzzaman Said Nursi, 'Eüzü billahi mineşşeytani vessiyase (şeytandan ve siyasetten Allah'a sığınırım)' demiştir.
Siyaset, tarih boyunca Müslümanların en kirli ve karanlık alanlarından biri olmuştur.
Bediuzzaman'a bu sözü söyleten de bu karanlık ve kirli siyaset olmuştur.
Bediuzzaman(r aleyh) , bu sözü niçin söylediğinin cevabını şöyle veriyor:
'… Hariçteki düşmanların tecavüzlerine karşı dahildeki adaveti (düşmanlığı) unutmak ve tam tesanüd (dayanışma) etmektir. Hatta en bedevi taifeler dahi bu kanun-u esasinin menfaatini anlamışlar ki hariçte bir düşman çıktığı vakit, o taife birbirinin babasını, kardeşini öldürdükleri halde, o dahildeki düşmanlığı unutup hariçteki düşman def oluncaya kadar tesanüd ettikleri halde, binler teessüflerle deriz ki:
Benlikten, hodfüruşluktan, gururdan ve gaddar siyasetten gelen dahildeki tarafgirane fikriyle, kendi tarafına şeytan yardım etse rahmet okutacak, muhalifine melek yardım etse lanet edecek gibi hadisatlar görünüyor. Hatta bir salih( doğru yolda- takva sahibi) alim, fikr-i siyasisine( siyaset anlayışına ve fikrine) muhalif bir büyük salih alimi tekfir(kafirlik- dinsizlikle suçlama) derecesinde gıybet ettiği ve İslamiyet aleyhinde bir zındığı(kafiri- dinsizi), onun fikrine uygun ve taraftar olduğu için hararetle sena(övdüğünü) gördüm. Ve şeytandan kaçar gibi otuz beş seneden beri siyaseti terk ettim.'(Emirdağ Lahikası,2/175).
Bediuzzaman hazretlerinin verdiği bu cevap hepimizi korkutmaktadır.
Artık gazetelerin sayfalarını okuyamıyoruz. Kirletmek için manşet atanlar, aynı zamanda kendi kirliliklerini de ortaya koyuyorlar. Bütün değerlendirmeler Hakk'a göre değil, siyasi görüşlere göre yapılmaktadır.
İşte böyle bir siyaset anlayışından şeytandan Allah'a sığındığımız gibi Allah'a sığınıyoruz. Müslümanlar geçmişte yoklukla siyaset yapmışlar ama bugün varlıkla yapmaktadırlar. Bu bir imtihandır ve bunu elbirliğiyle kazanmaya çalışmalıyız. Yoksa bunun hesabı herhalde çok ağır olur. Selam ve sevgi ile…[email protected]