Her şey Birleşmiş Milletler'in güvencesine dayanıyordu. Zira BM Güvenlik Konseyi'nin Nisan 1993 tarihli ve 819 ve 824 nolu kararlarına güveniliyordu. Çünkü BM'nin, bu kararlarıyla Srebrenica ve Zepa güvenli bölge ilan edilmişlerdi.
'Srebrenica tehdit altındaydı. Bunu biliyorduk' diyor Aliya İzzetbegoviç. 'Ama elimizde hiçbir imkan yoktu. Zira düşmanlarımız sadece tek bir ulus tanırlar, kendilerininkini. Sadece tek bir din tanırlar, kendilerininkini ve sadece tek bir siyasi parti tanırlar, yine kendilerininkini. Kendilerinin olmayan her şey yok edilmeye mahkumdur. Mezarlıklar bile yarılıp açılmıştır. BM özel raportörü Bay Mazowiecgi'nin düşman kuvvetlerin denetimindeki bölgelerde neler olup bittiği ile ilgili son raporunu okuyun!' diyor Aliya İzzetbegoviç.
Dünyanın gözü önünde BM ve NATO güvencesinde Srebrenica'da insanlık öldürülmüştür. NATO uçakları Srebrenica krizi sırasında İtalya'daki üslerden havalandılar fakat, yolun yarısından geri döndürüldüler. Hala o uçakların ve benzeri kuvvetlerin geri dönüş emrini veren komutanı arıyoruz.
Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve tüm bir insanlık orada katledilirken, Müslüman lider Aliya İzzetbegoviç sadece telefonla ulaşabildiklerine telefon ediyor, mektup yazabildiği devlet başkanlarına mektup yazıyor, barışa ve insanlığa çağrı yapıyordu. Aliya İzzetbegoviç'in bu çağrılarıyla istediği tek şey vardır: 'Üzerinde uluslararası mutabakata varılmış olan Güvenlik Konseyi kararlarının ısrarla ve herhangi bir oylama olmaksızın uygulanmasıydı.'
1995 yılının Temmuz ayında gerçekleştirilmiş bu katliamla ilgili 2000 yılında batılı bir generalin bir gazeteye verdiği beyanatta şöyle diyordu: 'Daha kararlı olabilseydik Srebrenica trajedisi önlenebilirdi.'
Srebrenica'da binlerce insan katledilip çukurlara doldurulurken, binlerce kadın ve çocuk da otobüslerle tahliye edilmeye çalışılıyordu.
Uluslararası Kızıl Haç komitesi yalnızca katliamın ilk dört gününde sivil ve asker 7079 kişinin öldürüldüğü sonucuna ulaşmıştı. Ama bu nihai bir sayı değildir.
Aliya İzzetbegoviç 'kimi suçlamalı?' şeklinde bir soru sormaktadır. Cevabında şöyle demektedir: 'Bu boyutta bir trajedi gerçekleştiğinde kimse masum değildir. İçinde Srebrenica'nın gerçekleştirilebilir olduğu bir dünyanın var olmasından dolayı hepimiz suçlanmayı hak ediyoruz. Her birimiz daha fazlasının yapılabilecek olduğuna inanmak zorunda.'
Aliya İzzetbegoviç diyor ki: 'Bizler açısından Srebrenica faciası hayatlarımızda olabilecek en büyük talihsizlik olarak kalmıştır, küçük Bosna içinse çok çok büyük bir talihsizliktir. Zaman geçtikçe dünyanın Srebrenica faciasına olan ilgisi azalmaktan ziyade artacaktır.' Tüm şehitlerimize rahmet dileğiyle…[email protected]