Fıkra bu ya!

Karadenizli Temel ile Dursun bir araya geldiklerinde sohbetlerinde köylerinde caminin yokluğunu konuşurlar ve bir ara köylerine bir cami yapma kararını alırlar.

Karadeniz köyleri malum. Evler seyrek olup birkaç hane bir mahalle oluşturur.

Bu anlamda Temel ve Dursun, ayrı mahallelerde oturmaktadır.

Temel ve Dursun caminin yerini belirlemede ihtilafa düşerler.

Herkes, kendi mahallesinde yapılması için direnince anlaşamazlar.

Anlaşamayınca da birbirlerine inat herkes kendi mahallesinde cami yaptırır ve de yaptırmış olduğu camiye de imam tutar.

Bilindiği gibi yakın zamana kadar her köyde resmi imam yoktu. Vatandaşlar kendi aralarında toplamış oldukları paralarla mahalle yada köylerine imam tutarlardı.

Karadenizli Temel ve Dursun da bunu yapmışlar ve imam tutmuşlardı.

Bir caminin bulunmadığı köyde artık iki cami ve iki imam bulunmakta ve ikisi de zamanı gelince ezanlarını okumaktadırlar.

Buraya kadar olup-biten çalışmalarda sıkıntı yok.

Temel koltuğuna uzanıp yatarken bir ezan duyar.

Oğluna, ' oğlum, bu okunan ezan pizum ezan mı' diye oğluna seslenir. Temel'in oğlu kulak verip dinleyince de bu ezanın Dursun'un yaptırmış olduğu caminin imamı tarafından okunduğunu anlar ve babasına, 'hayır puba, pizum ezan değil' cevabını verir.

Temel hiç kımıldamaz, sırtüstü keyif çatmaya devam eder.

Temel, ikinci ezanı duyar ve yine oğluna, 'oğlum, bu pizum ezan mı?' Sorusunu sorar.

Bu sefer okunan ezan, kendi yaptırmış olduğu caminin imamı tarafından okunmakta olduğundan Temel'in oğlu, 'Evet, puba, bu pizum ezandur' cevabını verir.

Temel de gayet heyecanlı bir şekilde doğrulur ve , ' Aziz Allah Celle Şanuhu' ile ezanın tekbirlerini karşılar.

Politikada ittifaklarla gelinen nokta, Temel'in ve Dursun'un camiinden ve ezanından daha beter bir durumdur. İttifaka mensup(hepsi aynı) adaylar övülecek, olmayanlar ise yerileceklerdir.

Sen pizum ittifaktan isen çok iyisin, vatanseversin, ehliyetlisin, adaletlisin. Değilsen, her şeysin vesselam… Sevgi ile…

[email protected]