Hafta içi tamamen tesadüf eseri bir toplantıya katılmak zorunda kaldım. Toplantının açılış konuşmacıları arasında AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger'de bulunuyordu. Konuşmacıları iş dünyamızın meslek odaları ve sivil toplum örgütleriyle birlikte dinledik.
Konuşma sırası Christian Berger'e geldiğinde bir yandan dinleyerek bir yandan da not alarak açıklamalarını dinlemeye çalıştım. Berger açıklamalarına geçmişten günümüze Avrupa Birliği ülkeleriyle Türkiye'nin ilişkilerinden, zaman zaman karşı karşıya zaman zaman ise omuz omuza verilen savaşlardan başlayarak giriş yaptı. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile çok sıkı bir işbirliği içerisinde olduğunu, Suriye, Irak, Kudüs konularında birlikte hareket edildiğini, Avrupa Birliği ticaret hacminde Türkiye'nin beşinci sırada yer aldığını açıkladı Berger. Türkiye'nin Avrupa Birliği üye süreciyle ilgili olarak ta demokrasi ve piyasa ekonomisine atıfta bulunan Berger; zorunlu regülasyonların uygulamaya geçtiği süreçte Türk İş İnsanlarının şaşırtıcı bir efor gösterdiğinden bahsederek (İhracatımızın %50'sinin AB'ye olmasının altındaki en önemli gerçek) entegrasyonun çok iyi seyrettiğini, zaman zaman akamete uğrayan Türkiye AB ilişkilerinin Suriye Krizi sonrası tekrar güçlenmeye başladığını belirtti.
Açıklamalarında Suriyeli Mülteciler için AB'nin yaptığı ve planladığı yardımlara da değinen Christian Berger; Avrupa Birliği'nde günden güne yükselen milliyetçiliğin ve 2019'da gerçekleşmesi beklenen Birleşik Krallığın üyelikten ayrılış sürecinin (Brexit) olası risklerine değinerek ülkemizin terör örgütlerine karşı verdiği mücadeleye, başarısız darbe girişimine, komşu ülkelerde devam etmekte olan savaşlara ve ekonomik kalkınma süreçlerindeki endişelere dikkat çekti.
2019 Yılı Mart ayında ülkemizin AB Üyelik süreci kapsamında 'Ulaştırma ve Enerji' başlıklarında AB Parlamentosu'nun fasılın açılıp açılmayacağını karara bağlanacağını açıklayan Berger, kendisine yöneltilen Türkiye'nin AB'ye kabulü konusundaki soruyu 'Türkiye ne yapması gerektiğini biliyor' şeklinde cevapladı.
2016 Yılında haddini aşan ve olaylı bir şekilde giden AB Türkiye Delegasyonu Başkanının yerine atanmıştı Avusturyalı Christian Berger. Otuz yılı aşkın bir Orta Doğu tecrübesi vardı. Konuşmaları gösterdi ki, konusuna ve gelişmelere hakim, hazır cevaptı. Ancak iş dünyasının sevilen isimlerinden Vezirköprü Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Abdulkadir Fişekçi'nin 'Mallarımızı Berlin'e gönderiyoruz biz peşinden gidemiyoruz. Vize için büyükelçiliklerde çile çekiyoruz' sorusuna gülümseyerek cevap verdi!...
Avrupa Birliği'ne üye olmak konusunda ısrarcı, olmaz ise olmaz diye yaklaşmıyorum. Ancak AB'de var olan sistemin ülke gerçeklerini de dikkate alarak ülkemizde uygulanmasını diliyorum. Dış politikada çıkarlar önde olduğu için bize ihtiyaç halinde bizden daha çok üye yapmak isteyeceklerinden de adım gibi eminim.