Alemlere rahmet, dünyaya nur çocuk bekleniyordu.

Ve ' doğmuştu öksüzüm, haber doğruydu;

Şehadet parmağı göğe doğruydu.'

Mekke'de Takvimler miladi 571 yılının Nisan ayını ve Kameri ayların da Rebiulevvel'in 12. Gününün Pazartesi gecesini(bu gece inşallah) gösteriyordu.

Alemlere rahmet olarak gönderilen Nur Çocuk büyüyünce kıyamet sabahına kadar devam edecek yol göstericiliğiyle insanları karanlıklardan çekip aydınlığa çıkaracaktır.

İnsanlık O'na hasret kalmıştı. Herkes bu rahmete susamıştı.

İnsanlığın dudakları susuzluktan çatlamış ve hatta yaralanmışlardı.

İnsanlar can, mal, nesil, akıl ve din emniyetlerini kaybetmişlerdi. Bunları geri getirip emniyete kavuşturacak bir rehber bekliyorlardı.

Gelen rehber öksüzdü ve yetimdi. İlerleyen yıllarda herkes öksüzlüğünü ve yetimliğini önüne koyacaktı. Bilmiyorlardı ki, bu seçim kişisel değil, ilahiydi.

Vakti saati gelince Allah'ın , 'OKU 'emrine uyarak bilmediği okumayı okudu, tebliğ etti.

Bir iman, gönül ve devlet inşa etti.

Üç önemli görevlerinden biri olan 'TEBLİĞ'İ' tamamlayıp miladi 632 yılında bu dünyadan göçerken geride kalmış irşad ve devlet yönetme görevlerini ümmetinin alimlerine ve yöneticilerine emanet etmiştir.

Uymamız için hayatın her alanında örnekler bırakıp giden sevgililer sevgilisi Allah(cc) tarafından uyulması zorunlu rol-model olarak gönderilmiştir.

O'nun örnek olma niteliğini üstat Necip Fazıl şöyle ifade eder:

' MÜJDECİM, KURTARICIM, EFENDİM, PEYGAMBERİM;

'SANA UYMAYAN ÖLÇÜ, HAYAT OLSA TEPERİM!'

'GÖZÜM, AKLIM, FİKRİM VAR DEME HAPSİNİ ÖLDÜR!

'SANA ÇÖL GİBİ GELEN, O, GÖL DİYORSA GÖLDÜR!'

Alemlere rahmet gönderilenden pay alma duasıyla O'nun doğumunu kutluyor, hayırlara ve bereketlere vesile olmasını diliyorum…

[email protected]