Ustaya sormuş çırağı, Tecrübe nedir? demiş...
Tereddütsüz yanıt vermiş usta:
Yediğim kazıkların toplamıdır
Yaş ilerledikçe, daha da artar bu kazıklar...
Ancak, geçen yıllar savuşturmayı öğretir insana...
Sezgiler artar...
Gözüne ve sözüne bakıp teşhis koymalar başlar...
Böyle ustalar tanıdım ben...
Onlarla inatlaştığım olmuştur, gençliğin deli kanıyla...
Başkaldırmışımdır sezgilerine...
Ama zaman, ustaları haklı çıkarmıştır...
Müptezeli kazanmak için harcanan çaba boşunadır...
Çünkü, Katrandan şeker olmuyor...
* * * *
Yıllar önce bir adam çalışmak için çok uzaklara gitmiş. Çalışmış, çabalamış....
Yıllar geçmiş, sonunda memleketine dönme zamanı gelmiş. Bu çalışma sürecinde de toplam 3 bin akçe biriktirmiş ve evinin yolunu tutmuş...
Evine doğru giderken, yolu büyük bir şehirden geçmiş. Yolda yürürken köşebaşında birisi, Bir nasihat, bin akçe; bir nasihat, bin akçe diye bağırıyormuş. Adam düşünmüş: Nasıl olur da bir nasihati bin akçeye satarlar? Ben yıllarca çalıştım ve sadece 3 bin akçe biriktirdim...
Bu işe pek aklı ermemiş ama merak işte, duramamış. Adama bin akçe vererek o nasihati satın almış. Nasihat: KADERDE NE VAR İSE O ÇIKAR...
Yoluna devam eden adam, yine ileride köşebaşında başka birine rastlamış. Adam bağırıyormuş, Bir nasihat, bin akçe diye. Yine dayanamamış, bin akçe de o adama vermiş ve ikinci nasihati de satın almış. İkinci nasihat de: GÖNÜL KİMİ
SEVERSE GÜZEL ODUR...
Son kalan bin akçesi ile yoluna devam etmiş. Tam şehrin çıkışında yine köşebaşında bir adam, bir nasihati bin akçeye satıyormuş. Adam bir parasına bakmış, bir de nasihati satan şahsa; dayanamamış ve kalan son akçesiyle de o nasihati satın almış. Son nasihat de: HİÇBİR İŞ ACELEYE GELMEZ...
Parasız yoluna devam eden adam, şehrin çıkışında büyük bir topluluk ile karşılaşmış. İnsanlar, büyük bir telaş içindeymiş. Yaklaşmış ve oradakilerden birine neler olduğunu sormuş. Oradan birisi demiş ki: Burada şehrin tüm su ihtiyacını karşılayan bir kuyu var ama kuyunun içinde de canavar var. Canavar suyu tutmuş, göndermiyor. Aşağıya kim indiyse bir türlü çıkamadı. Şimdi herkes korkuyor aşağı inmeye
Adam düşünmüş ve ilk satın aldığı Kaderde ne var ise o çıkar nasihati aklına gelmiş ve aşağı inmeye karar vermiş. İnince canavar hemen onu yakalamış ve yerine götürmüş...
Adamı karşısına alan canavar sormuş: Buraya gelenlerin hepsine bir soru sordum ve bilemediler. Eğer sen bilirsen serbest kalırsın.
Bir dizine sarışın ve dünya güzeli bir kadın, diğer dizine de kurbağa koymuş ve Söyle bakalım hangisi güzel? demiş...
Adam düşünürken aklına ikinci aldığı nasihat gelmiş ve Gönül kimi severse güzel odur demiş. Bu yanıt, canavarın çok hoşuna gitmiş. Zira canavar, kurbağanın gözlerine aşıkmış. Adamı salmış ve suyu bırakmış...
Almışlar adamı, krala götürmüşler ve ağırlığınca altın vermişler...
Adam, yoluna devam etmiş ve nihayet evine varmış. Evinin camından içeri bakmış. Bir de ne görsün; karısı, genç biri ile diz dize oturuyor. Hemen kılıcını çekmiş ve tam içeri girerken üçüncü nasihat aklına gelmiş; Hiçbir iş aceleye gelmez. Kılıcını kınına koymuş ve içeri girmiş.
Hoşbeşten sonra karısına o genci sormuş. Kadın da, Bey, sen gittiğinde ben hamileydim ve bir oğlumuz oldu. Bu genç, senin oğlun demiş.
* * * *
Bugününüz dünden daha iyi olsun. Sağlıklı ve mutlu günler dileğiyle...