1960 ihtilalini yapanların üç devlet adamını idam ederek,'ömür boyu geleceklerini garanti altına alma' gibi bir anaforla yönetimi halkın seçtiklerine devrettiler.

Ancak bazı subaylar ihtilalin hedefine ulaşmadığı kanaatini taşımaktaydı.

Bunlardan en önemli isim daha önce de ihtilal kadrolarıyla çalışmış Kurmay Albay Talat Aydemir idi. Aydemir ekibiyle 22 Şubat 1962 yılında ayaklandı. Affedilmesine ve emekli olmasına rağmen 20 Mayıs 1963 yılında bir kez daha ihtilal denemesine girişti. Bu sefer affedilmedi . İhtilal fikrini sonuna kadar savunması sonucu arkadaşı Binbaşı Fethi Gürcan ile birlikte idam edildi. Böylelikle Aydemir'in iki teşebbüsü başarısızlıkla sonuçlanmış oldu.

1969 yılında cezaevinden çıkan Celal Bayar ve arkadaşlarının siyasi haklarının iade çalışmalarına CHP eski Genel Başkanı İnönü de olumlu yaklaşmasına rağmen ordu içinde etkinliğini sürdüren 1960 ihtilalinin kalıntıları subaylar sıcak bakmadı.

Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen kanun teklifi Senato'da kabul edilmemesi için çalışıldı. Ordu içindeki 60 ihtilalinin uzantıları, ihtilal tehdidinde bulundu. Bu bir ihtilal provasıydı. HEDEFİNE ULAŞMIŞTIR.

Dokuz ve 12 Mart 1971 askeri hareket ve muhtıra da yine bir ihtilal denemesiydi. Hedeflerinin başında hükümeti istifa ettirip yeni bir hükümet kurdurmaktı. HEDEFİNE ULAŞMIŞTIR.

12 Eylül 1980 yılında ordunun 'emir- komuta zinciri' ile gerçekleştirmişolduğu ihtilal öncesinde oluşturulmuş kan denizinde bu millete adeta can pazarı yaşatılmıştır. Egemen güçlerin ihtilal meşruiyetine kavuşması adına binlerce gencimiz heba edilmiştir.

On bir Eylülde dökülen kan aynı yöneticilerle 12 Eylülde durmasının nedenini hiç kimse öğrenememiştir.

Adalet değil de denge adına sırayla birer sağcı ve birer solcu idam eden 1980 kadrolarının bu acımasızlığı ve zulmü tarihimizin en büyük kara lekelerinden birisini oluşturmuştur.

Post-modern darbe olarak nitelendirilen 1997 hükümetinin düşürülmesinin faili de yine askerlerdir. Halkın oylarıyla iktidara gelmiş hükümetin görevden uzaklaştırılmasının nedenini sanal bir kavram olan irticayı göstermişlerdir. Ülke nüfusunun % 98'inin Müslüman olduğu bir ülkede bu dini öğreten resmi kurumlar sanal irtica kavramına dayanak yapılmıştır.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde 2007 tarihli askeri muhtıra da başarılamamış bir kalkışma ve ihtilal denemesiydi. Bu sefer hükümet yememiş ve direnmiştir. Daha başka bir ifade ile ihtilal püskürtülmüştür.

Devam umuduyla selam ve sevgiler…