'Bir kula da buğz ettiğim zaman, onu dünya ile meşgul ederek ahiretten habersiz bırakırım ve onu dünya işinde kullanırım. Böylece cehennemliklerden olur, ben de onu cehenneme koyarım.
Ey insanoğlu! Her ömür ölümlüdür, ne kadar uzun olsa da…
Dünya gölgenin meyline benzer; az gölge yapar, sonra kaybolarak bir daha sana dönmez!
Ey insanoğlu! Seni yaratan benim, sana rızık veren benim, seni dirilten benim, seni hesaba çekecek olan da benim. Eğer hayırlı iş yaparsan, onun mükafatını göreceksin ve eğer kötü iş yaparsan onun cezasını çekeceksin. Bununla beraber ne zarar, ne fayda, ne ölüm, ne hayat, ne de dirilme yönünden kendine sahib olamazsın.
Ey insanoğlu! Bana itaat et ve dinime hizmet et, rızık yönünden kederlenme; çünkü rızık işini sana bırakmadım. İşini sana bırakmadığım şeyin endişesini yüklenme.
Ey insanoğlu! Senin için mukadder olmayıp erişemediğin bir şeyin işini nasıl üzerine alır taşırsın? Nitekim sen, yapmadığın bir işin sevabını almazsın.
Ey insanoğlu! Yolu ölüm olan kimse, dünya ile nasıl neş'elenir; evi de kabir olan kimse, dünyadaki evi ile nasıl sevinir?
Ey insanoğlu! Şükreder halinle az bir rızık, şükretmeksizin sahib olduğun çok maldan daha hayırlıdır.
Ey insanoğlu! Senin malının hayırlısı, senden önce (sevap olarak harcayıp ahirete) gönderdiğindir. Malının kötüsü de (sen ölüp) dünyada geri bıraktığındır. O halde ölüm seni yakalamadan önce kendin için hayır gönder ki, onun sevabını katımda bulasın.
Ey insanoğlu! Kederli olan kimsenin kederini ben gideririm. Mağfiret dileyeni ben bağışlarım. Tevbe edeni günahtan ben alıkorum. Çıplak olanı ben giydiririm. Korkanı, korkudan ben emin kılarım. Karnı aç olanı ben doyururum. Kulum bana ibadet üzere olup emrimi yerine getirince ben de onun işini kolaylaştırırım, belini doğrulturum ve kalbine genişlik veririm.
Ey Musa! Kim fakirlerin ve yetimlerin malı ile kendi ihtiyacını karşılarsa, ben onu dünyada fakir yaparım ve ahirette de onu azablandırırım. Fakirlere karşı büyüklenip zulüm yapanı, hor ve zelil kılarım. Kim de evini fakirlerle ve biçarelerin kuvveti ile yaparsa, onun binasını harabeye çeviririm ve onu cehenneme koyarım.
Bu söylenenler, evvelki sahifelerde de vardır: Hazreti İbrahim'in, Hazreti Musa'nın sahifelerinde…
Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. Salat ve selam, Hazreti Muhammed'e ve alinin bütününe olsun…'(Elithafatüsseniyyetül-ehadis-i kudsiyye, Ter. A. Fikri Yavuz). [email protected]