Bu ülkede çözüm süreci adı altında şehitlerimizin kemiklerini sızlatan ve şehit yakınlarını üzen bir süreç yaşandı. Tamamen akıl tutulması olan çözüm sürecinde barikatlar kuruldu, hendekler kazıldı, çukurlar açıldı. Askerler birliklerinde, polisler karakollarında bekletildi. Teröristlere kimse dokunamadı. Nevruz bayramında Diyarbakır meydanında PKK bayrakları asıldı, terörist başının mesajları okundu. Kimse müdahale etmedi, kimse PKK ve HDP'nin hainliklerine dur demedi. Çözüm sürecinde okullarda Andımız yasaklandı. Çözüm sürecinde 'Ne Mutlu Türküm Diyene' yazıları kaldırıldı. Bu durum en çok terör örgütü PKK'yı ve onun siyasi kanadı olan o malum partiyi sevindirdi. Bütün bunlar hafızamızdan silinmiş olabilir mi? Bir şehit yakını olarak benim hafızamdan silinmedi, silinmez de.
Çözüm süreci iyi niyeti bir süreçti diyebilirsiniz. Buna kimse itiraz etmiyor. Ama PKK terör örgütünden iyi niyet beklemek yanlıştı anne karnındaki bebekleri bile öldürten bir terör örgütü çözüm sürecini elbette bir ganimet süreci görecekti öyle de değerlendirdi. Bedelini de kınalı kuzularımızı şehit vererek ödedik. Hendekleri kapatmak, çukurları doldurmak, barikatları kaldırmak sanıldığı kadar kolay olmadı. Yıkılanı, yakılanı devlet en iyi şekilde yaptı ama şehitleri kimse geri getiremez. Hendekler doldururken barikatları kaldırılırken, çukurlar kapatılırken yüzlerce vatan evladı şehadet şerbeti içti. Siviller zarar görmesin diye aylarca operasyonlar yapıldı. Önce bunları hatırlayalım ondan sonra andımızı konuşalım. Tahsil hayatının tamamında okulda andımızı öğretmenlerinin gözetiminde okumuş şanslı bir Türk vatandaşıyım. Andımızı okuduğumuz için ne şahsım, ne de hiçbir arkadaşım asla ırkçı olmamıştır. Çevremde de ırkçı kimse bulunmamaktadır. Hiçbir bilimsel temele dayanmayan andımız ırkçıdır değerlendirmeleri doğru değildir. Eğer andımızı okuyanlar ırkçı olsaydı, ülkemiz şimdi Irkçı kaynardı. Acaba yabancılar kendi dillerinde işyerlerine tabelalar yazdırıp, bu ülkede istedikleri gibi ticaret yapabilir miydi? Andımızı ırkçı ilan etmek, dün olduğu gibi bu günde PKK terör örgütünü ve onun siyasi uzantısını sevindirmiştir. Bu gerçeğe rağmen Andımızın yeniden okullarda okutulması ile ilgili Danıştay kararını en ağır şekilde eleştirip andımıza karşı çıkmak yanlış üstüne yanlış yapmaktır. Andımız ırkçı değil, birleştiricidir. Türkiye'de birileri çıkıyor; Kürdüm, Suriyeliyim, Iraklıyım, Arabım, Çerkezim, Lazım diyebiliyor. Neden Türkiye'de Türklerin Türküm demesi ırkçılık, kafatasçılık olarak değerlendiriliyor?
Bir şehit yakını olarak PKK'nın ve onun siyasi uzantılarının rahatsız olduğu Andımızın okullarımızda okutulmasından rahatsızlık duymuyorum. Anayasa'nın 66. maddesine göre, "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.' Atatürk'ün Türklük tanımı ise çok net : "Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir." Öyle ise, andımız ırkçı değildir. Kimse andımızı karalamasın.