Abdullah Öcalan 31 Mayıs 1999 günü İmralı’da yargılanmaya başlanmadan üç gün önce Samsunlu bir şehit annesi, Öcalan için bir idam gömleği dikti ve Adalet Bakanlığı na gönderdi. Her şehit annesi gibi yüreği yanıyordu. Tek düşüncesi evladının ve şehitlerimizin katili olarak gördüğü Öcalan’ın idam edilmesiydi. Bu amaçla Öcalan’ın yargılandığı davada müdahilde oldu. Öcalan’ın asılmasını istedi!.. O şehit annesi istediği için değil ama mevcut yasalar öngördüğü için yargılamadan Apo’ya idam kararı çıktı. İdam gömleğini Adalet Bakanlığı ne yaptı bilmiyorum ama o idam gömleği, hiçbir şekilde Öcalan’a giydirilmedi.
Öcalan’ın idam kararı hukuk oyunlarıyla kaldırıldı. Öcalan’ın idamı için toplanan ve atılan bütün imzalar, sonunda çöpe atılmış oldu. Öcalan’ın idamı için imza toplayan şehit yakınlarının açtığı stantlarda topladığı imzaların hiçbir kıymetinin olmaması, bir şehit yakını olarak benim de üzüldüğüm konuların başında geliyor. Apo’nun idamının gerçekleşmemesinin birçok nedeni olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama bu nedenlerin en can sıkıcı olanın siyasi nedenler olduğunu unutmayalım. O tarihte hükümet olanların beceriksizliği Öcalan’ı şehit annesinin diktiği idam gömleğini giymekten kurtarmıştır.
İdam gömleği giymekten kurtarılan Öcalan, derin bir nefes almış ,devlete ve millete kafa tutarak cezaevinde söz sahibi olmuştur. Devlet ya da hükümet tarafından muhatap alınarak silah zoru ile dayattığı taleplerine yeşil ışık yakılmış birçok talebi gerçekleştirilmiş birçoğu için de söz verilmiştir. Başlatılan bu geçiş sürecine de ‘Çözüm süreci ‘denilerek halkın tepkisi azaltılmıştır. Bu durumu ganimete çeviren terör örgütü yandaşları Öcalan’ında talimatlarıyla sadece Türkiye içerisinde değil birçok ülkede Öcalan için özgürlük imzaları toplamaya başlamıştır. Apo lehine yaratılmak istenen olumlu hava, bir fırsata çevrilmiştir. Bağımsız Türk mahkemelerinin verdiği hukuki bir karar, maalesef yok sayılmak istenmektedir. Sanki Apo haksız yere İmralı’da tutulmaktadır. Hakkında verilen hukuki karar siyasi kararlarla ortadan kaldırılsın istenmektedir. Bunun içinde hız kesmeden özgürlük taleplerini yükseltmeye devam etmektedirler. Bütün bunlar yaşanırken, Türkiye’nin birçok yerinde faaliyet gösteren şehit dernekleri bu olaya sessiz kalmayı sürdürmektedir. Eskiden Öcalan idam edilsin diye imza toplayanlar görmezden gelinmektedir. Ne acıdır ki şehit dernekleri bugün artık sadece maddi haklar peşinde koşan dernekler haline getirilmiştir. Kendisini bu konuda tek yetkili gören genel merkezi ve Türkiye genelinde şubeleri bulunan bir şehit derneğinin bu konuda bile taraf olmaması manidar değil mi?
Ne değişti ki bugün şehit yakınları Öcalan’ın özgürlüğüne yeşil ışık yakmış olsunlar… Bir şehit yakını olarak kendi adıma tarafımı açıklıyorum dün hangi tarafta isem bugün de aynı taraftayım.Elbette Öcalan’ın hak ettiği cezayı çekmesini istiyorum, hiçbir şekilde özgürlüğünü kabul etmiyorum. Gönlüm isterdi ki o şehit annesinin kendi elleriyle diktiği o idam gömleğini giymek Öcalan’a nasip olsaydı…Ama olmadı. Haksızlık yapanlar ilahi adalete bir gün hesap vereceklerini unutmasınlar. Öcalan’a özgürlük şehitlerimize ve yakınlarına zulümdür.