Ölümünün 80. yılında Atatürk'ü andık. Her 10 Kasım'da anıyoruz ve de anacağız. Bu konuda sıkıntı yok. Ayrıca bu yılki 10 Kasım Atatürk'ü anma törenleri hem önemseme, hem de katılım olarak çok görkemliydi. Örneğin 10 Kasım 2018 cumartesi günü saat 9.05 de saygı duruşunda, 81 milyon yekvücut olmuştu.
Atatürk bu ülkenin ortak değeridir. O'nu kimse unutturamaz. Atatürk bu devletin kurucusudur, bunu kimse inkar edemez. Atatürk, 20. yüzyılda yaşayan liderlerden, 21. yüzyılda yaşatılan tek dünya lideridir. Bu da dünyanın kabul ettiği bir gerçektir.
Atatürk'ü andık, sorun yok. Anıyoruz, anacağız... Sıkıntı yok.
Ama Atatürk'ü anladık mı, anlayabildik mi? Dediklerini yapabildik mi, yaptıklarını çağdaş değerlerle geliştirebildik mi?
Çağdaş dünya da hangi değerler var, hangileri bizde yok. Ya da eksik... .
Bakalım, ortaya koyalım.
ÜLKEMİZ:
Bağımsızlık da şükür ayaktayız. Tek vazgeçilmezimiz tek değerimiz.
Demokrasi de; Kuruluştan bu yana az gittik uz gittik 95 yılda, bir arpa boyu demeyelim ama ancak on, bilemedin yüz arpa boyu yol gittik.
İnsan hakların da; AİHM'in 2017 yılı verilerine göre, Türkiye, 47 Avrupa ülkesi arasında insan hakları ihlallerinde ilk sırada yer aldı.
Özgürlükler de; "Dünyada Özgürlük 2017 Raporu'na göre, Türkiye "bir yıl içinde özgürlüklerin en fazla kötüye gittiği ülke" olarak birinci oldu.
Basın özgürlüğün de; 2017 yılında göre Türkiye, dünyadaki 180 ülke sıralamasında 155. sırada yer bulabildi.
Kadınlara yönelik şiddet de; Şiddet çok yaygın. 2017 yılında Türkiye'de 409 kadın öldürüldü.
Hukukun üstünlüğün de; dünya endeksinde Türkiye, 113 ülke arasında 101'inci
Eğitimde; Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan 'Eğitim Kalitesi 2018' isimli rapora göre Türkiye, 137 ülke arasında 99'uncu sırada yer alıyor. Yine Türkiye, 38 OECD üyesi ülke arasında 35. sırada bulunuyor. Bugün okul çağındaki her 10 çocuktan üçü açık okula kayıtlı ve yaklaşık %60 kadarının okulla kayıt dışında, hiç bir bağı kalmamış durumda.
Sağlık hizmetlerin de; 195 ülkenin sağlık sistemi değerlendirilmesi raporunda, Türkiye 81.
Çocuk ölümlerin de; TÜİK verilerine göre, 2016 yılı itibarıyla, Türkiye; bebek ölümleri oranında binde on ile AB ülkelerinin sonuncusu Romanya'nın, 2.4 puan üzerinde yer alıyor.
İşsizlikte; Türkiye işsizliğin en çok olduğu 10 ülke arasında bulunuyor.
Ölümlü iş kazalarında, Türkiye dünyada 3, Avrupa'da 1. sırada görülüyor.
Sendikalaşma da Türkiye, sendikal haklar sıralamasında yine en kötü 10 ülke arasında yer alıyor.
Kişi başına ulusal gelir de; sadece 10.000 Amerikan doları gelirle (Son kur artışıyla bu rakamın altında) bir yerlerde seyrediyor.
Rakamlarla daha onlarca örnek verebilirim. Dış ticaret açığı. Gelişmişlikle ilgili örnekler, (Ticaret, sanayi, tarım, turizm, hizmet sektörü gibi ) üniversitelerde ilk 500 içerisinde bir üniversitemizin olmaması, spor dallarındaki başarı sıralamaları, kültür sanatla ilgili rakamlar. Ve diğer alanlar...
Hiç birinde durum farklı değil, bir eksik, iki fazla aynı.
Tüm bunları neden yazdığım belli oldu sanırım.
Kısacası, "Çağdaş Uygarlık"ın çok gerilerinde kaldığımız apaçık ortada.
Sonuç: Başlıkta yazdığım gibi.
Atatürk'ü ulusça andık. 80 yıldır anıyoruz. Bundan sonra da anacağız.
Ama anmak yetmiyor. Onu anlamamız, gösterdiği yolda, öngördüğü düşünceleri çağdaş anlayışlarla bütünleştirip, geliştirmemiz ve bu ülkeyi "çağdaş uygarlık düzeyi"nin üstüne çıkartmak için çalışmamız gerekiyor.
Bize hedef olarak göstermiş olduğu, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşamadıktan sonra O'nu anmakla görevimizi yapmış olmayız, olamayız.