n Bu kadar mı kör, bu kadar mı sağır olduk? Ne çabuk binlerce şehidimizi, binlerce gazimizi unuttuk! BDP’nin meydanlarda açık açık söylediklerini hiç mi duymuyor, hiç mi kaale almıyoruz? Unutmayalım ki bu gidişat devlete ve millete resmen meydan okuma, resmen devlet hakimiyetini tanımamadır… Daha nasıl söylesinler daha nasıl anlatsınlar bunlar resmen PKK’yı temsil ediyorlar. Hangi siyasi parti bir hukuk devletinde terör örgütü adına taleplerde bulunabilir?
nn Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Anayasasında yazdığı gibi bir hukuk devleti değil mi ki, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Halk, Sayın Öcalan özgür olmadan çözüm olmayacağını, barışın gerçekleşmesinin kolay ve mümkün olmayacağını görüyor. O nedenle Sayın Öcalan’ın arkasında. Bundan sonra bu kararlılıkla öncelikli gündem olarak Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü gündemin birinci maddesine alarak, çalışmalarını da direnişini de sürdürecektir diyor. Bu açıklamanın tek bir dayanağı var, o da açılım rezaletidir. Açılım rezaleti ile PKK terör örgütünün ve yandaşlarının azdıklarını hepimiz biliyoruz. Bu sayede açık açık terör örgütüne destek oluyorlar! Yasalarımız terör örgütü temsilcisi olmayı engellemiyor olmalı ki BDP desteğini sürdürüyor! Bizim gördüklerimizi, duyduklarımızı elbet de Cumhuriyet Savcıları da görüyor ve değerlendiriyordur. Ne acıdır ki, bu ülkede binlerce kez kan döktüren, milletimize acı yaşatan bir katilin serbest bırakılması için her yolu deniyorlar. Onlar için yasaların hiçbir engel koymamasını anlayamıyorum…
nn Doğrusu hiçbir şeyin güvenilecek bir yanı kalmamış. Devlete güveniyor, yargılamaya, yargı kararına saygı duyuyorsunuz. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Ama güvendikleriniz de sizi yarı yolda bırakıyor. Öcalan asılsın mı asılmasın mı derken, Öcalan serbest bırakılsın mı serbest bırakılmasın mı tartışması yapılıyor. Vah şehitlerime, vah Türkiyeme! BDP ise yasal zeminde kurulmuş bir siyasi parti olarak terör örgütü başı Öcalan’ın serbest bırakılması için her şeyi çoktan gündemine almış… Siyasi iradenin gördüklerimize kör, yaşadıklarımıza sağır kalmaya devam etmesi nedeniyle PKK terör örgütünün yol almasına neden olduklarını unutmayalım. Maalesef gidişat hukuk, hoşgörü ve demokrasi çizgisini aşmış ciddi bir isyana dönüşmüştür. Bu işin çaresi ne biber gazı ne de polisi öne atmaktır!
nn Apo’ya özgürlük mitingi yapmak isteyen yasal bir partinin ortaya koyduğu duruş hiçbir şekilde görmezden gelinemez. Bu durum sadece bir hak arama olarak da görülemez. Bunları da görmezden, duymazdan geleceksek askerlerin ve polislerin terör olmasın diye operasyon yapmasına, nöbet tutmasına ne gerek var? Öcalan için direniş gösterenlerin şehitlerimizin katillerinin yanında durduklarını daha ne kadar görmezden gelmemiz istenecek? İnsanlık suçu işlemiş bir katil için ortalığı birbirine katanları devlete ve millete isyan edenleri kim koruyor? Yaşasın açılım diyenler, bu ihaneti ne zaman görecekler? Yoksa bu açılıma her şey dahil mi?
n