İlk romanımı okumaya başladığımda henüz ilkokul öğrencisiydim. İlk şiirimi yazdığımda da lise birinci sınıftaydım. Şiirlerim ilk defa bu kentte, Demokrat Canik Gazetesi'nde yayınladığında takvimler 1962 Haziran'ını gösteriyordu.
Hürsöz, Bugün ve Tercüman Gazeteleri, Çağrı ve Genç Öncüler dergilerinde köşe yazılarıma, Devrim, Ötüken ve Toprak dergilerinde de şiirlerime yer bulmanın keyfini bundan sonra sürdüm, onurunu bundan sonra yaşadım.
Profesyonel gazeteciliğe de ilk adımlarımı bu kentte 1 Aralık 1969'da o yılların efsane basın kuruluşu Türk Haberler Ajansı'nda attım. Mesleğin adabını ve ahlakını o ajansta bugün hala rahmetle ve saygıyla andığım o haysiyetli ustalardan öğrendim. Ne mutlu bana ki, bugüne kadar o haysiyete asla ve kata leke sürdürmedim.
Bu kente geri dönüşümden sonra Ekip, Halk ve Haber Gazetelerinde yazma, Kanal S ve Haberaks televizyonları ile Haber Radyo'da program yapma şansını yakalamam da ayrı bir mutluluk vesilesidir benim için.
Ne aldattım ne de aldandım. Ben halkımı sevdim, sağ olsunlar, halkım da beni sevdi. Ben onların değerlerine saygılı ve bağlıydım onlar da bana hep sahip çıktılar. Hepsine saygı ve şükran doluyum. Hayattaki en büyük servetim bu ülkenin ve bu kentin haysiyetli, namuslu vatansever insanlarının sevgisidir.
Haysiyetli insanlarla paylaştım onurlu haberleri bu meslekte, hala gurur ve keyifle izlediğim pırıl pırıl gençlerin yetişmesine katkı verdim, vermeye çalıştım. Onlarla hep gurur duydum ve hep gurur duyacağım.
On yıl önce yazmaya başladım Haber Gazetesi'nde, yedi aya yakın da genel yayın yönetmenliğini yürüttüm. Bu vatana, bu millete ve bu devlete bağlılıktan, hakka, hukuka saygıdan ve haberin namusuna sadakatten asla ayrılmadan ve bu kavramlardan asla taviz vermeden. Şunu da şükranla belirtmeliyim ki, bugüne kadar yazdığım ve genel yayın yönetmenliği yaptığım diğer gazetelerde olduğu gibi Haber Gazetesi'nde de temel değerlerde en ufak bir müdahale ile yasa ve ahlak dışı en ufak bir taleple karşılaşmadım. Bunu belirtmek de bir namus görevidir.
Halk Gazetesi genel yayın yönetmeni olduğum günlerde gazetenin üç ortağında Yüksel Yıldırım ile hiç karşılaşmadık. İsmail Uyanık ile iki defa karşılaştık. İlk karşılaştığımızda 'Abi, vicdanen rahat mısın?' diye sordu. 'Evet' cevabını alınca da 'Yolun açık olsun… Bizim ne kimseden bir korkumuz ne de bir beklentimiz var' demişti. Ne mutlu kimseden korkusu ve beklentisi olmayanlara…
Ayrılık vaktidir şimdi. Bugünden itibaren Haber Medya Grubu'ndaki görevime veda ediyorum. Bu, yazmaya ve program yapmaya veda değildir. Elimiz kalem tuttukça, dilimiz döndükçe gerçekleri yazmaya ve doğruları söylemeye devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
Pırıl pırıl gençlerle çalıştım bu sürede gazetesinden televizyonuna, dergisinden radyosuna. Mesleğin namusuna leke sürmeyen o gençler aynı zamanda hem mesleğin hem bu kentin geleceğidir. Onları izlemeye devam edeceğim. Ve eminim ki onlarla hep gurur duyacağım.
Bugüne kadar bana gazete sayfalarını, televizyon ekranlarını ve radyo mikrofonlarını sonuna kadar açan Haber Medya Grubu'na teşekkürlerimi sunuyorum. Onları hiç unutmayacağım. Yeni yapılanmanın üst kademesinde yer alan Sayın Ali Yılmaz Ergen ve Sevgili Hilal Çakır'a görevlerinde başarılar diliyorum.
Son teşekkürüm de siz değerli ve saygıdeğer okuyucularıma. Sizler Hakk'ın, hakikatin kara sevdalısı, sizler bu vatanın, bu devletin, bu milletin yılmaz savaşçıları, her şeyimi sizlere borçluyum. Selam sizlere, sevgi sizlere, saygı sizlere…