Halkımızın gözünde politikacı demek, yalanı meslek edinen kişi demektir.
Politikayı alimlerimiz, 'Peygamberlikten sonra en şerefli meslek ' olarak tanımlamışlardır.
Politikacı, dini ibadetlerini yerine getiren, toplumda iyiliği emredip kötülükten sakındıran ve adaletle insanları( dikkat, yalnız Müslümanları değil) yöneten bir kişi olması durumunda Allah'ın övdüğü insandır.
Belirtelim ki, gerçek adalet de, Allah'ın hükümleri ve ölçüleriyle sağlanır.
Bu ölçüler ışığında bugünün ve geleceğin politikacılarının özelliklerini vermeye devam edelim:
10- Kendisinden sorunun çözümünü isteyeni dinlerken not alan, sonra da notu kırıştırıp çöpe atmayacak kadar insana duyarlı ve ciddi davranandır.
11- Seçim öncesinde bir kul edası ile seçmenin karşısına geçip el bağlayan, onu öpüp sırtını sıvazlayan, kart verip her an aranabileceğini söyleyen ama seçildikten sonra ilahlaşmayandır.
Kahvehanelerde ve köy meydanlarında kart dağıtarak politika yapanların bir kısmı daha sonra hiçbir şekilde vatandaşın telefonuna çıkmazlar. Zavallı vatandaş da o kartı bir hemail gibi cüzdanına saklamaktan zevk alır. Oysaki o kart bir an için kandırma aracı olarak kullanıldığını bilmez.
12- Kişisel hesaplarını ve ihtiraslarını milletin ve seçmenin üzerinden tatmin etmeyendir. Böyle bir politikacı hesaplarını, kullandığı ve ırzına geçtiği kelimelerle kamufle eden ve bu işi mesleğe dönüştüren toplumun en çirkin ve sahtekar insanıdır.
13- Politikacı, herhangi bir dine inanmamış olabilir ama mutlaka insanlık onurunu taşıyan bir kişiliğe sahip olmalıdır. Yani insan olmalıdır. İnsanlık erdemlerine sahip olmalıdır.
14- Merkeze çıkarını değil, seçmeninin ve ülkesinin çıkarını koyandır.
15- Hedefine beş yıl sonra yeniden seçilmeyi değil, vatandaş memnuniyetini yerleştirendir.
16- Rüşvetle milletvekili seçmeyen ve seçilmeyen vizyon sahibi olandır.
17- Sırtını bazı kombinezonlara değil, her zaman seçmenine dayayan ve her türlü ayrımcılığa karşı çıkandır.
Devam umuduyla selam ve sevgiler…