Türkiye'deki af isteği her dönemde olmuş,her dönemde af için bir kılıf uydurulmuştur.Türkiye ne Rahşan affı diye bilinen affın, nede pişmanlık yasaları adı altında çıkarılan bazı afların gerçekten bir adaletsizlik olduğunu unutmamıştır.Çünkü suç istatistiklerine bakarsak bu aflardan faydalananların daha ağır suçlar işleyerek ,daha çok mağduriyetler yaratarak yeniden cezaevlerine döndüklerini görmemiz mümkündür.
Şu anda af beklentisi ve isteği içersinde olanların affına gerekçe olarak cezaevlerinin çok dolu olduğunu gösterirseniz bunun adı kesinlikle af olmaz.Açık ve net söylüyorum cezaevleri dolu diye af çıkarılmaz.Buna rağmen bu yapılacaksa ,bu ülkede cezaevleri hiçbir zaman boş kalmaz.Türkiye'de aftan önce yapılması gereken en önemli şey cezaevlerini ıslahevi haline getirmek olmalıdır.Eğer cezaevleri dolu ise cezaevlerini yeniden daha insani koşullarda yapmak mümkündür.Bunu yapmak insanları üst üste içeriye tıkmaktan daha kolaydır.Af bazen çok gerekli olabilir ama her zaman değil.Af her zaman uyduruk gerekçelerle yapılırsa mağdurlar daha çok mağdur edilir,devlete ve adalete güven kalkar.En kötüsü ise herkes kendi adaletini kendisi tesis etmeye kalkar ki devlet niye vardır?Bunu herkes düşünsün.Empati yapalım hem mahkumların,hem de mağdurların yerine kendimizi koyalım.Asla vicdanlı ve adaletli olmayı da unutmayalım.Bunu gerçekten yapabilir miyiz?
Türkiye'de bir kader mahkumu lafıdır gidiyor.Herkesin kendine göre bir kader mahkumu profili var.Kimine göre bana niye yan baktın diyerek hiç tanımadığı bir insanı öldüren balici .Düğünde hava cıva olsun diye havaya ateş ederken 5 yaşındaki bir çocuğu hayattan koparan 50 yaşındaki maganda .Yine trafikte seyir halinde iken kendisini sollamaya kalkan araç sahibine sinirlenen hiç tanımadığı o insanı durdurup sırf bu yüzden silahla vurarak öldüren öfke kontrolünü yitirmiş bir insan.Bu örnekleri her zaman çoğaltabiliriz, bunlar kimine göre kader mahkumu olarak adlandırılıyor. Bu tanıma katılmıyorum.Eğer adalet doğru işlemezse insanlar kanıtsız,dayanaksız ,hissi gerekçelerle ,dedikodularla,iftiralarla ,uydurma delillerle mahkum edilirse işte kader mahkumu odur.Affa sınır çizerken yeni mağduriyetler yaratmak adalete güveni sarsar.Af adaleti sağlamak için mi ,yoksa dolu cezaevlerini boşaltmak için midir? Siyasi kaygılarla şirin görünmek için af çıkarmak doğru olmaz.Devlet mağdurlara da ,mağdur edenlere de adaletli olmak zorundadır.Devletin terazisi her zaman doğru tartmalıdır.Bundan daha güzel ne olabilir.Devletin terazisi doğru tartarsa ne affa gerek kalır, nede cezaevlerinde huzursuzluk olur.Afla cezaevlerini boşaltabilirsiniz ama af ettiklerinizi her zaman ıslah edemezsiniz.
Amacım affa karşı olmak af beklentisi içersinde olanları yok saymak değil.Yeni mağduriyetlere ve adaletsizliğe karşıyım.Devlet kendisine karşı işlenen suçlar için affı düşünebilir.Cezaevleri dolu diye af çıkarmak yeni mağduriyetler yaratmaktan başka işe yaramaz.Şahıslara karşı işlenen suçlarda af yetkisini devlet kullanırsa adalet affın neresinde kalır? Burada adalet önemli değil mi?