Gazeteci Cüneyt Özdemir, Kahramanmaraş ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6'lık iki depremin hemen ardından telefonu kaptığı gibi...
"Kaç bina yıkıldı tespit edebildiniz mi?" diye soruyor Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin'e...

Fatma hanım cevaplıyor kısık ve üzgün bir ses tonuyla...
"60 bin nüfuslu ilçenin yarısı yok!"

Bu sohbetle Doğu Anadolu Fay hattının, yerin 7 km altında enerjisini deşarj ettiğini,
6 Şubat'ın ilikleri donduran ayazlı sabahında meydana gelen depremin taş üstünde taş bırakmadığını, net olarak anlatmış oldu sevgili meslektaşımız Cüneyt Özdemir.

Deprem, Medya, Sanat ve Siyaset başlıklı yazımda kimseyi suçlamak veya kimseyi övmek değil amacım!

Ayrıca, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve tüm siyasilere şöyle bir öneride bulunmak isterim;
yaşanan, yaşanmakta veya yaşanacak olan afet yaralarının sarılması için, daha önce saha organizasyonlarında görev almış resmî ve sivil arama kurtarma faaliyetinde bulunan, adlarını teker teker yazmama gerek olmayan, hepimizin adı gibi bildiği Kızılay, Afad gibi, canını dişine takmış bütün birliklerimizi bir çatı altına alsınlar.

Olamayacağını gayet iyi biliyorum ama adettendir diye bu ifadeyi kullanıyorum; ben Sayın Cumhurbaşkanı'mızın yerinde olsam, Kızılay, Afad gibi devlet kontrolünde olan ne kadar yardım kuruluşu varsa, hepsini tek çatı altında toplarım. Afad, Açev, Toçev, o ev, bu ev adı altındaki STK'ları da resmi olanlara entegre ederim.

Kurduğu Ahbap isimli yardım kuruluşu üzerinden yaptığı yardımlar sebebiyle halk tarafından çok sevilen ve güvenilen, yardımsever Sanatçımız Sayın Haluk Levent'i de bunlardan sorumlu bakan olarak kabineye derhal, hatta şu saatte alırım.

Çünkü yaptığı işi severek yapıyor; gönlünü, aklını parasını vermiyor sadece, tüm benliğiyle işin üstünde olduğunu gösteriyor, tıpkı bu felakette olduğu gibi...

Kabinede o kadar çok ki, seçilmeden, reis tarafından çağırılıp görevlendirilen isim, saymakla bitmez..!

Bakın o vakit bir tane eleştiren kalır mı ortada!

Niye mi?

Eleştiri yapacak bir boşluk, hata ya da liyakatsizlik ve geç kalınmışlık olmayacaktır da ondan...

İlgili Bakanlıklar ve bir çok Sivil toplum kuruluşunun arama kurtarma yöneticisi ve saha elemanlarının tam koordine olamadıklarını düşünürken, sayın Haluk Levent'in sosyal paylaşım sitelerinde şu açıklamasını okudum.

"Deprem sonrası yaraları sarmak için ekibimizle toplantıya girdik.
7-8 saat süren toplantı sonrası deprem bölgelerine neler yapacağımızın projelerini bu akşam açıklayacağım."

Kim yaptı böyle bir toplantıyı veya kim aldı bundan sonrası için yapılacak olanların kararını bugüne kadar?

Hiç kimse!

Ama bunu da O yaptı.

Mesele aslında İşte bu kadar basit!

Madem kabineye bakan atanırken doktoru sağlık, turizmciyi turizm, tüccarı ticaret bakanı yapıyor Sayın Erdoğan, yardımlaşma konusunda tartışmasız bir numaralı isim olan Haluk Levent'ten daha iyi Aile-Sosyal Hizmetler bakanı mı bulacak?

Şaka yapmıyorum değerli okurlarım, sahiden de şahane olmaz mı?